Çok değerli, bir daha geri gelmeyecek bir şeyi yitirdiğimizde, bir düşten uyandığımız duygusuna kapılırız. Benim durumumda bu duygu ürkütücü derecede doğru. Çünkü benim mutluluğum, düşlerdeki mutlulukla aynı gizden oluşuyordu gerçekten de; akla gelebilecek her şeyi aynı anda yaşama, iç ve dışın yerlerini kolayca değiştirme, zaman ve mekânı kulis gibi kaydırma özgürlüğünden oluşuyordu.