Doğu'nun Devleti Batı'nın Cumhuriyeti

Mehmet Ali Kılıçbay
Çünkü bilgi birikiminin gerçekten düşük olduğu ülkemizde, hemen herkes, hemen her konuda söz etmeye kendini ehil görmektedir. Bu da toplumu, kahvelerde "her şeyi bilen" kanaat önderlerinin düzeyinde dondurmaktadır.
Sayfa 66 - İmge, 2.baskıKitabı okudu
Milletin vekili olarak seçilenlerin milletin kralı haline geldiği, özgürlüğün yalnızca devleti yönetenler için var olduğu, "devlet sanatçısı" gibi unvanların verildiği bir ülkede Doğu geleneğinden kopulduğunu savunmak için henüz çok erkendir.
Sayfa 42 - İmge, 2.baskıKitabı okudu
Reklam
Hissedilen başka bir şey de yenilgi psikozudur. Doğu itiraf etse de etmese de kendini Batı karşısında hep yenik ve ezik görmektedir. Kökü at Haçlı seferlerine, hatta Roma’nın doğusu ile batısının ayrılmasına kadar geri götürülebilecek olan bu Batı karşısında yenik ve ezik Doğu imgesi, bu coğrafyanın insanları tarafından mutlaka hissedilmekte ve Batı’ya bakış bir kin gözlüğünden ibaret olmaktadır.
Kentlerin kendi güvenliklerini, özellikle feodal senyörlere ve bazen de krala karşı koruma ihtiyaçları yurttaş ordularının doğmasına yol açmıştır. Bunun yanı sıra polis örgütü, mahkemeler kurulmuş ve ceza yasaları çıkartılmıştır. Ayrıca, dolaylı ve dolaysız vergiler de konularak, tahsil edilmiştir. Büyük kentler kendi paralarını basmışlardır.
Oysa, soylu çağrıştırdiğı tüm anlamların yanı sıra, esas olarak özgür insanı ifade eden bir terimdir. Batı kavrayışları içinde özgür insan, toplumdaki konumunu ve mal varlığını devlet içindeki yerine borçlu olmayan kimse demektir; Batı’da servet ve kimliğini devlete borçlu olan memurlar genellikle köle veya serfler olurlarken, aynı nitelikleri kendi olanak ve oluşumlarıyla, devlet gücüne dayanmadan elde etmiş olan soylular (özgürler) zaman zaman devlete hizmet etmeye karar verdiklerinde, bunu memur olarak değil de, lütuf olarak yapmişlardır. Kısaca vurgulamak gerekirse, Batı uygarlığında soylu; köle veya serfin zıddında yer alan özgür kişinin prototipidir. İşte insanların Batılı anlamda özgür olmaları demek, soylulara ait ayrıcalıkları paylaşır hale gelmeleri olduğu kadar, varoluşlarını devlet dışında da oluşturmaları demektir.
Kırdan çıkmak, Osmanlı toplumunda insanları özgürleştirmemektedir, çünkü raiyet olma, yani padişahın sürüsüne mensup olma statüsünden kurtulmak, istisnalar dışında olanaksızdır
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.