Kitap beş tane hikâyeden oluşuyor. Hikâyelerde İkinci Dünya Savaşı sonrası dönem anlatılıyor. Heinrich Böll, hikâye ve romanlarında İkinci Dünya Savaşı yıllarını, bu savaşın toplumsal boyutunu ele alan başarılı bir Alman yazar. Çevirmen, yazdığı önsözde Alman edebiyatının hiciv hikâyeleri yönünden zengin olmadığını; kendi edebiyatında bu türün olgun örneklerini okuyan Türk okuruna Heinrich Böll'ün bu hikâyelerinin çok başarılı gelmeyebileceğini yazar. Bence doğru bir tespit. Bizim edebiyatımız gerçekten de mizah ve hiciv bakımından zengin. Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Tahsin Yücel gibi yazarların eserlerinin yanında Heinrich Böll'ün hiciv hikâyeleri gerçekten de biraz zayıf kalıyor. Bunda okuyucu ve yazar olarak farklı milletlere ait olmamızın, dolayısıyla Alman toplumunun yapısına ve kültürüne yabancı olmamızın da etkisi olabilir. Kendi edebiyatımızın hiciv ve mizahı doğal olarak bize daha çok hitap ediyor.