Herkese merhaba, bugün sizlere içinizi ısıtacak, tüm yorgunluğuzu unutturacak bir kitapla geldim. Bu ne demek derseniz eğer ; hani böyle gün içerisinde çok yoruluruz, kitabı elimize aldığımızda akıp geçsin isteriz ya, hıh tam öyle düşündüğünüz bir kitap işte. Stres falan beni yormuş zaten bana rahatlatacak bir şeyler öner diyordunuz geldi işte.Böyle bütün deyimleri sıralarım sonra siz aman yine başladı saçmalamaya falan dersiniz. O yüzden ben hemen geçiyorum yorumlamaya;
Dokuz Peruklu Kız tam günlük şeklinde, kanser hastası olduğunu yeni öğrenen bir kızın hikayesini anlatıyor. Kendi ağzından hayatından kesitleri, hastalığı nasıl karşıladığını görüyoruz. Kemoterapi tedavisi görmesi sonucu tüylerinin, saçlarının dökülmesiyle peruk almaya başlıyor. Her peruk ona ayrı bir kişilik katıyor. Karakterleri birbirinden farklı, dokuz insanla karşılaşıyoruz aslında. O kadar özel hissettim ki okurken, sanki gizli bilgileri öğreniyor gibi hissettim. Günlük okumak çok mahrem geliyor bana. Bu kitap bile olsa. Dili zaten günlük, basit bir dilde. Sizi gerçekten yormayacak boyutta. Ayrıca şunada değineyim. Mesela bir hastanın odasına girdiğimizde vizit yaparken toplu şekilde giriliyor. Bu hastalar açısından hiç hoş karşılanmıyormuş. Yani deney faresi gibi hissettiğini söylüyor kızımız. Bir daha kesinlikle dikkat edeceğim bir konu benim için. Çok tatlıydı. Mutlaka okumalısınız Kitapla ve sağlıkla kalın