Sana doğru
Usulcacık
Uzar gider karanlığım
Senin karanlığın küçücük
Ürkmüş simsiyah bir kuş
Cimri bir şişe çini mürekkebi
Benim karanlığım
Kocaman
45 numara hantal cömert
Senin karanlığın bekler beni
Bir de bakıyorsun
Akşam oluvermiş
Semtine uğramadan
Çekip gitmiş gün
Dün geceki karanlık
Olduğu gibi duruyor bardakta
Senin karanlığın bu
Senin erimişin
Hayırdır inşallah
Bir de rüya görmüşsün
Delinmiş gökyüzünün zarı
Delinen yerden gürül gürül
Toprak akıyor
Toprak toprak kokuyor demir
Toprak toprak kan nefes damar
Her şeyin içinde toprak var.
Heyy benim
Boydan boya cömert denizlerle çevrili
Güzel memleketim
Bu yaz tenha denizlerinde yıkandım
İnsan eli değmemiş ormanlar gibi vahşi
Dağ başında unutulmuş küçük kundaklar gibi yetim.