Doludizgin Bir Denizci: Jack London Sözleri ve Alıntıları
Doludizgin Bir Denizci: Jack London sözleri ve alıntılarını, Doludizgin Bir Denizci: Jack London kitap alıntılarını, Doludizgin Bir Denizci: Jack London en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oysa hayat öyle hoş ve öyle garipti ki.. Onca sorun ve kahramanca uğraş dururken, bütün yazarlar neden duygusal alanlara yönelmişlerdi?
Asıl anlatılması gereken, hayattaki aksak yanlar, vahşi isyanlar, dökülen kan, ter, gerilim ve ateş değil miydi?
Sayfa 127Kitabı okudu
İnsan boğaz tokluğuna çalışmak zorunda kaldı mı, eğlenceye, okumaya, düşünmeye, kısacası yaşamaya veda etmek şarttı.
Beden işçiliği insanı makine haline sokuyordu. Yarım yamalak karnını doyurduktan sonra, ertesi güne güç kazanmak için yatıp uyumak... Jack London, bu tüketici ve budalaca çalışmadan nasıl ve ne zaman kurtulacağını bilemez olmuştu.
Sayfa 99Kitabı okudu
Serüven tutkusu içimize işledi bir kere. Neden, hemen kalkıp gitmemeli? Bağ, bahçe, çit biz yokken de büyür.. Ama gençlik, gitti mi gider..»
Paraya karşı, ancak aklını yitirmiş olanların küçümseyeceği, açık ve gerçekçi bir tutum takındı. Para istiyorum, haydi para olmasın da parayla ele geçirilebilecek şeyler olsun.. Fazla şeyde gözüm yok ama, yarı aç yarı tok duruma becerebildiğim kadar az düşmek istiyorum.
İnsanı insan yapan insan sayılması değil, karnının doymasıdır. Daha çok parası olmak, daha doyasıya yaşamak demektir.
Sayfa 153Kitabı okudu
Düşün ki, senin, benim ezdiğimiz sinekten arta kalan neyse.. ben öldüğüm zaman ardımda kala-cak olan da odur.
Gerçeği gizleyip, saklıyorsanız; ya da herkesin içinde bütün açıklığıyla ortaya koyamıyorsanız, gerçeğin ne olduğunu bilmiyorsunuz demektir.
Sayfa 4 - Jack LondonKitabı okudu
Kişi, herşeyden ama herşeyden önce mert olmalıydı. Hakarete başeğmek mi.. Çevrede uyanacak yüksek duygular vizgelir bana.. Bu beni tiksindirir.
Cesaretten yoksun olmak, küçümsenecek bir şeydi onun gözünde. «Kin beslemek hiç bir şeye yaramaz. Size saldıran olursa dövüşün onunla, ama öc almaksızın. Hesabını görün, sonra unutun olanları..»
Arkadaşlarıyla iyi geçinen Jack London sevdiğine canını verirdi. Kusurlarını görmez, hatalarını affederdi. «Arkadaşlarımın zayıf yanları olabilir, bu yüzden onları daha az sevecek değilim..>
Sayfa 144Kitabı okudu
Yepyeni bir güçle yeniden kitaplara sarılan Jack, savaş, uluslararası ticaret, hükümetlerin çözülmesi üzerine notlar çıkardı; rekabete açık sanayide sömürü, grev, boykot, kadınların oy hakkı konularını ele aldı. Kriminolojiyi, çağdaş tıb-bi, bilimdeki gelişimi inceleyerek edindiği bilgileri fişler halinde dosyalara yığdı. Her gün en azından on altı saat çalışıyor, sağlığı izin verdiği oranda çalışma süresini on dokuz saate kadar çıkarıyordu. Hafta içinde bir gün paydos yaptığı bile yoktu.
Azmin değil ama, çalışmanın elinden bir şey kurtulmazdı..
Sayfa 138Kitabı okudu
Dostlarımı,zayıf yanları ya da kusurları var diye daha mı az seveceğim?
Sayfa 375 - e YayınlarıKitabı okudu
Jack London şöyle savunuyordu kendini «Gönlümde herkese yer var.. Kendime baskı yapacağıma, sağda solda oyalanmam daha yerinde olacak...
Cinsel ahlâktan ne anladığımı biliyorsanız, diye yazıyordu, tatlı bir bahar aşkı yaşamaktan çekinmediğimi de biliyorsunuz demektir.» Uzun sözün kısası, Jack London, işin içine duygularını karıştırmadan, eğlenebildiği kadar eğleniyordu.
Cinsel ilişki, iki tarafın da zevk aldığı, yüzeyde kalan bir denemeydi onun gözünde; hele bu zevkin kimseye zararı dokunmuyorsa, zevki hayatın amacı haline sokan hedonistlerin de savunduğu gibi, çiftleşme soylu bir anlam bile kazanırdı. Çok gezdim, serserilik ettim, ama onun bunun yüzüne gülüp çıkar sağlamadım. Hiç bir kadına, kandırmak için sevdiğimi söylemedim. Kadınlara dürüst, hem de son derece dürüst davrandım; verebileceğimden fazlasını istemedim onlardan. Para ödeyemediğim zaman, eşdeğerde bir karşılık veririm. Başını döndürüp iş çıkarmak için, hiç bir zaman yalan söylemem bir kadına. İnsan işin içine duygularını karıştırmaksızın, isteklerini tatmin edebilir. Erkeğin yaradılışından ileri gelir bu. Doğa erkeği, insan soyunu devam ettirmekle görevlendirmiştir. Günahkar olduğumuz için değil, doğa kanunlarına karşı gelinemeyeceği için uymak zorundayız buna.>>
Sayfa 202Kitabı okudu