Kitabın en önemli özelliği Türkçe’ye çevrilen ilk eseri olmasıdır. Ardından da uzun süreli bir devamı gelmesi çok iyi olmuş tabi.
Tek bir olayın etrafında dönmek yerine bu 300 sayfalık kitap, bir komedi filminin parça parça sunulan videoları gibi ilerliyor ki bu bence daha güzel. Sürekli farklı bir olay olması ve gülümsetmesi. Kısaca da bir köy papazı ile komunist bir belediye başkanının çekişmesini anlatıyor. Tabi cılkını çıkarmadan, düzgünce ve kavgasız bir anlatım yapması da mizahın ne yönde güzelleşebileceğinin en güzel kanıtı.
Peppone ve Don Camillo arasındaki bu tatlı sert mücadelede hepimize iyi eğlenceler ve keyifli okumalar diliyorum..