Kitabı, bir gün beşiktaş'tayken 2-3 saatlik vakit boşluğum sebebiyle bir sahaftan aceleyle almıştım. Yazarı önceden görmüştüm ve nasıl yazdığını merak ettiğim için bu kitabı seçmiştim.
Kitabın ismi kırım'ın doğu tarafında kalan don nehri'nden gelmektedir. Hikayelerin genelinde anlatılan kazak halkı ise türk soyu kazaklar değil, slav kökenleri kazaklardır. Köken olarak bir akrabalık yoktur, sadece rusça isim benzerliği vardır.
Kitapta ise lenin dönemi komünizmin başlangıç aşamalarında don nehri yakınlarında yaşayan savaşçı kazak halkının birbirinden trajedik öykülerini okuyacaksınız. İlk birkaç öykü konusu ve karakterleri itibariyle birbirine çok benzemektedir.
Çarlık rusya'yı savunan muhafazakar ortodoks kesim ile komünizm görüşünü savunan kişiler içerisinde, idealler arası çatışmanın ülke içinde bir iç savaşa yol açtığı kadar, aile yapılarını da değiştirdiğini; idealler uğruna dökülen kanlara şahit olacaksınız.
Kitap içerisinde, muhafazakar çizgide yaşayışını sürdüren insanlardan ayrılan aile bireylerinin, aileleriyle yaşadığı münakaşanın bir benzerine de rastlamanız mümkündür.
Dipnot: Kitabı rus bir arkadaşım gördüğü zaman, bu kitap çok kısa, aslında don hikayeleri'nin orijinali elindekinin 4 katı boyutunda, demişti. Cem yayınevi ise tam metin çeviri yaptığını kitapta belirtmiş. Doğruluğunu henüz teyit etmedim, merak edenler olursa orijinal dilindeki kitabı hakkında detaylı bilgi alabilirim.