Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram

Jale Parla

By Number of Pages Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram Quotes

You can find By Number Of Pages Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram quotes, by number of pages Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kitaplar aynı olsa da, her yeni okur ve yeniden okumayla yenileşirler.
Sayfa 9 - İletişim Yayınları, 1.Baskı, 2017Kitabı okudu
don kişot boş hayaller peşinde koşan bir romantik midir?
don kişot karakteri türk kültüründe küçük görülür, aşağılayıcı bir çağrışımla kullanılır. bu, belki de 18yy akıl çağında, çoğu yorumcunun don kişot karakterini gerçeklikten ve rasyonaliteden tümüyle kopuk bir deli olarak okumasından kaynaklanmıştır. oysa don kişot insan muhayyilesinin sınırsızlığının simgesi olarak okuyanlar çoğunluktadır. ben derslerimde bu ki anlayışı da naklettim, ama benim okumam don kişotu stultitia (kk-deliliğe övgü'deki ironi gibi), falstaff ve gargantua'yla birlikte erasmus hümanizmasının mirasını sürdüren bir yapıt olarak görür.
Reklam
"aylak okur"
cervantes önsözden sonsöze kadar yeni bir şey yaptığının farkındaydı. her ne kadar bir asilzadeye ithaf edilse de, cervantes'in çağında artık edebi yapıtlar sıradan okurun da beğenisine sunuluyordu. bu da matbaa ile ... kitapların çok sayıda basılması ve V. Charles zamanında avrupanın en zengin ülkesi haline gelen ispanyada okumaya vakit ayırabilecek görece müreffeh bir sınıfın ortaya çıkmasına bağlanmalıdır. ispanyada hızla gelişen bir tüccar sınıfı vardı; bu sınıfın artık boş zamanı da vardı. o çağın orta sınıfı, yani "aylak okuru", az gelirli devlet memurları, don kişot'un da mensup olduğu fakir soylular (hidalgo), hristiyanlığı seçmiş yahudiler, cervantesin babası gibi gezgin doktorlardan, askerlerden, hancılardan oluşan bir gruptu.
Herkesin hayatta bir rol modeli vardır.Onu taklit ederken, hasetle onun sahip olduklarına da sahip olmak, onun yaşadıklarını yaşamak ister.Bu romantik bir arzudur ve gerçekleşmesine imkan yoktur. Bu üçgene kıstırılmış insanlar, hiçbir zaman tatmin olmaz, hep daha fazlasını isterler.
Foucault'nun kastettiği, yaşamını kendisini çevreleyen gerçek dünyaya göre değil, metinlerin ve dilin oluşturduğu bir söylemle yapılandırılmış dünyaya göre yürüten "metinsel" insandır. Bir anlamda, herkes söylemlerin oluşturduğu metinsel bir dünyada yaşar, ama bu söylemler mutlak nitelikler kazandıkça, insanın gerçeklikten kopuşu da o denli kuvvetlenir; sonunda deliliğe varır.
Sayfa 27 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Don Kişot'un yenilgisi, Dulcinea'nın büyüsünün ve temsil ettiği ideal güzellik, iyilik ve gerçekliğin sonsuza dek süreceği anlamına gelir.
Sayfa 30 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.