Dona Flor ve İki Kocası, çok sevdiğim Brezilyalı yazar Jorge Amado’dan okuduğum beşinci kitap. Eser, 20.yy ortalarında Brezilya’da, Dona Flor adlı bir kadının kumarbaz ve çapkın ilk kocasının aniden ölümü, sonrasında yaşadıkları ve nihayetinde ilk kocasına tamamen zıt karakterde ciddi ve kuralcı ikinci kocasıyla evliliğini, büyülügerçekçi tarzda anlatıyor. Amado, özellikle 1950 sonrası eserlerinde kadın figürüne oldukça önem vermiş. Bu kitapta da kendi ayaklarının üzerinde duran kadın karakterinin özellikle altını çiziyor. Bunun yanında, asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıya olan yerli kültürün zenginliğine değinirken, gerek feodal düzende gerekse modernlik adı altında topluma dayatılan ‘Amerikan’ esintilerini taşıyan yeni kültürde, kadının her yönden toplumsal rollerle nasıl kısıtlandığını ve bu rollere uyum sağlamadığında nasıl etiketlendiğini güzel bir hikaye ekseninde anlatmış. Toplumun ‘dul’ kadına bakışı ve ondan beklentileri, bunlar karşısında boyun eğmesinin beklenmesi, kadınlara evlilik ve çocuk doğurmanın yegane hedef olarak dayatılması ile bekaret ve boşanma sorunları gibi çok önemli noktaları işlemiş Amado. Kurguyu yer yer gereksiz uzatılmış buldum. Kızgın Toprak, Tarçın Kokulu Kız ve Kızıl Tarlalar (bunları mutlaka tavsiye ederim) kadar sevmesem de keyifle okuduğum bir kitap oldu. Latin Amerika edebiyatından hoşlanan herkese tavsiye ederim.