Sevgili okur, umuyorum ki logosuz kitaplar fobin yoktur. Kitabın sağına soluna bakıp bir yayınevinin o tanıdık rahatlatıcılığını bulamayınca, kitabı son hızla raflara geri fırlatmamışsındır. Ve ummaya başka bir konu üzerinden devam ederim ki, kitabın kalınlığı da gözünü korkutmamıştır. Sen ki nicelerini yutmuşsundur, bunu bir çırpıda hallediverirsin. Ummak eylemimi şu noktayla sonuçlandırıyorum: Daha önceden duymadığın yeni ve genç bir yazarı evinde konuk edecek kadar misafirperversindir. Hala bir kararsızılığın içinde elin bir ileri bir geri gidiyorsa, gözün de biraz ötedeki o tanıdık simalı kitaba ilişiyorsa, seni bu dertten kurtarmak adına şu naçizane tavsiyeleri verebilirim. Bu kitabı al. Sadece almakla da kalma, oku. Emin ol seveceksin. Eğer sevmezsen, çok bir şey kaybetmeyeceksin. Oysa seversen, birbirimizi kazanacağız; daha ne istensin?
Not: Hiç bilemediğin bir kitabı neden aldıklarını sorduklarında, arka kapaktaki yazının hoşuna gitmesi dışında yanıt veremeyip üzülmemen adına, içerikten de kısaca bahsetmeliyim. Bu kitabın içinde, bir yazarın, başından sonuna kadar ki oluşumunu, yazmaya ve yazına dair pek çok konuyu, ayrıca kendini, yani okuru, ucundan da yaşamı bulman gerekir. Bulamazsan sorumlu ben değilim, baştan söylemesi.
-Yazar-
(Arka Kapak)
