John Berger'in " günümüzde dünyanın muhtaç olduğu hikâyecilerin öncüsü dediği Platonov, Stalin döneminde yasaklanmış, baskıya uğramış bir yazar.Eserleri ancak 1990'lı yıllarda, sansürsüz ve eksiksiz basılabilmiş.
Dönüş, Platonov'un öykülerinden seçilmiş dokuz öyküden oluşuyor.
Platonov, sade, yalın, derinlikli anlatımı ile öne çıkan bir yazar.Devrim sonrası, çoğu yazarda görülen devlet yanlısı bir söylemi benimsemez.Çoğunlukla muhalif olsa da kahramanlarını komünistlerden seçmekten kaçınmaz.
Kum Öğretmeni öyküsü, savaş sonrası ülkeyi yeniden inşaa etmeye çalışan idealist bir öğretmenin etrafında şekillense de bu öğretmene devlet yardım eli uzatmaz.Karakterlerini idealize etmekten kaçınır, olanca gerçekliği ile yansıtmaya çalışır.
Devrim ve savaş sonrası Rusya'da yaşanan sefaleti, açlığı, acıyı konu etse de çoğunlukla kahramanları acıyı hayatın olağan gerçeği olarak göğüsler.Üçüncü Oğul öyküsündeki, annelerinin ölümü için toplanan altı kardeşin öyküsünde olduğu gibi.
İnek öyküsünde, bir inek üzerinden bir hayvanın ve sahibi çocuğun çektiği acıyı konu eder, Platonov.
Potudan Nehri'nde savaş sonrası ülkenin durumunu, açlığı, sefaleti, Kızıl Ordu'da askerliğini yaptıktan sonra köyüne dönen Nikita üzerinden anlatır.
Çöp Rüzgârı'nda Hitler'e karşı çıkan bilim adamı Lihtenberg'i odağına alarak, faşizm ve savaş eleştirisi yapar.
Nikita, benim en çok sevdiğim öykü oldu.Savaşa giden babasını özleyen bir çocuğun, özlemini, etrafındaki her şeyle konuşarak yaşaması, oldukça çarpıcıydı.
Platonov öykülerini gerçekten çok seviyorum.