"İyi etki diye bir şey yoktur, Bay Gray. Her etki ahlaka aykırıdır, bilimsel bir bakış açısıyla ahlaka aykırıdır."
"Neden?"
"Çünkü bir insanı etkilemek ona kendi ruhunu vermektir. O, artık kendi doğal düşünceleri ile düşünmez ya da kendi doğal tutkuları ile yanmaz. Erdemleri onun için gerçek değildir artık. Günahları, eğer günah diye bir şey varsa, ödünç alınmıştır. Başka birinin müziğinin yankısına, ona yazılmamış bir rolün oyuncusuna dönüşürler."
Daha sonra Basil, Lord Henry'ye baktı. "Dorian Gray benim en kıymetli dostum," dedi. "Yalın ve güzel bir tabiatı var. Halan onun hakkında söylediklerinde haklıydı. Onu mahvetme. Onu etki altında bırakmaya çalışma. Etkin kötü olacaktır senin. Yeryüzü geniş bir yer ve içinde birçok olağanüstü insan var. Hayatımı benim için bütün yanlarıyla hoş kılan ve sanatıma sahip olduğu her çeşit kerameti ya da tılsımı veren o tek kişiyi benden alma. Dikkat et, Harry, sana güveniyorum." Oldukça yavaş konuşuyordu ve kelimeler sanki iradesinin dışında çıkıyordu ağzından.