En Beğenilen Dört Köşeli Üçgen Yorumları ve İncelemeleri
En Beğenilen Dört Köşeli Üçgen sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Dört Köşeli Üçgen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tam bir şizofren romanı diyebileceğim cinsten bir kitap. Yazarın Gözlemcilik adı altında yaptıkları beni hem güldürdü hem düşündürdü. Daha kitabın adının ilginçliği ile başladık aslında. Devamı da bir o kadar ilginçti. Güzel bir hiciv kitabı. Keyifli okumalar dilerim..
Edebiyatımızın özgün kalemlerinden Salâh Birsel hiciv sanatının en başarılı örneklerinden birini sunuyor. Hiciv deyip geçmeyin sakın başarılı bir hiciv gündemi ve toplum yapısını çok güzel açığa çıkarabiliyor. Hele ki seçtiğiniz karakter özgünse.
Salah Birsel, seçtiği saf, temiz ve özgün karakterini yaşadığı kasabada maceradan maceraya sürüklüyor. Özellikle bedenini çok farklı bir perspektifte yeniden anlamdırması ve ona görevler vermesi çok hoşuma gitti.
Küçük küçük öykü-yaşantı dan oluşan kitap karakterin yaşadığı kasabadaki saçma olayları ya da daha doğrusu açık açık yapılan düzenbazlıkları, yalın halleriyle anlamdırmasından dolayı yaşadığı sıkıntılardan oluşuyor.
Çok kaliteli hiciv bir eser olmuş. Aziz Nesin'in günümüzdeki versiyonu gibi. Keyifli okumalar.
"İste o zaman, her soruya her karşılığın uyabileceğine vardım.
Bu durum matematik alanında da tıpkı tıpkısına böyleydi.
-Iki beş daha kaç eder? diye soruyordum kendime
-Yedil diye yine kendime yanıt veriyordum. -Bilemedin on eder.
-Saçmalama, bunu çocuklar bile bilir. İki beş daha yedi eder.
-Ama elimde zaten üç varsa, on etmez mi?"
Uzun zamandır hem bu kadar komik hem bu kadar ironik hem de bu kadar salt düşünce ürünü bir kitap okumamıştım. Özellikle bu kısım bende Küçük Prensvari bir hatırlatma yaptı. Kitabın tamamında Knut Hamsun ve Yusuf Atılgan anlatımlarına benzer bir hava hakimdi. Okurken her satırda ironi ve metaforlar insanı düşünmeye zorluyor. Salah Birsel ile tanışmak için bu kitapla başlamak oldukça doğru bir seçim olur diye düşünüyorum.
..Yani tümüyle hayatın her anında, her yerinde hatta günde 96 saat bile gözlem yapılabileceğini ve nasıl yapıldığını anlatan bir gözlemcinin hikayesi..
Yazar aslında (bana göre) hayatımızda,aklımızda bir çeşit kalıp içinde kalmış kuralların, düşüncelerin böyle olmayacağını,farklı şekillerde düşünülmesi gerektiğini komik ve ağdalı bir dille bir adamın başından geçen olaylarla anlatıyor.
Bu virüslü günlerde hayata farklı bakış açısı ile bakmak isterseniz bu kitabı tavsiye ederim
Türkçeyi oylum oylum işleyip gözden kaçırdığımız kelime ve deyimleri satırlarına taşıyan bu roman, evvela okuyucunun ağzında müthiş bir dil tazeliği bırakıyor. Roman dedim; ama bu kitap bir novella bile sayılmaz. Modern, postmodern romanın kalıplarına bile uymayan yapısı var. Bir deneme üstadının romanı olduğu çok belli. Ama bu da özgün bir üslup oluşturmuş. Bu sebeplerle bitsin istemedim kitap. Neyse ki "Bay Birsel" de yazarken bitirsin istememiş anlattıklarını. Üç yerde final yapması gerekirken lafa devam etmiş. Yine de bitirmeye kalemi el vermemiş. Ne mutlu! Kitabın son sayfalarında sağlam tokatlar yiyoruz Kral Siraküze'nin kulları olarak. Filmini izlemek bu şairane üslubu bozmak olur mu bilmiyorum; ama son yıllarda çekilmiş ve henüz izlemediğim bir filmi de var kitabın.
