Dört Mevsim Kar

Atilla Can
Hepimiz aynı kayığın içinde farklı limanlara kavuşacağımız anı mı bekliyorduk?
Sayfa 128Kitabı okudu
"Herkesin dünyası, penceresinden gördüğü kadardır ve sadece penceresi kadar içeri girer aydınlık."
Sayfa 144Kitabı okudu
"Baba, peki bizler bu adaletsiz dünyanın yakıtı mı oluyoruz?"
Akıllı olmak?
Ya ben hiçbir akıllıya rastlayamadım ya da hiçbir zaman akıllı olamadım.
Benim yüreğim buz tutmuş. Yüreğimi hangi istikamette, kimlerle eritebilirimin derdindeyim.
Sayfa 225Kitabı okudu
"Sultan, haksız olarak bir köylüden bir yumurta alsa, adamları köylünün tüm tavuklarını alır, diyor ünlü düşünür Sadi."
Sayfa 204Kitabı okudu
Tamam işte! Hz. İbrahim'i kurtaran yaratıcının taktiriyle belki suydu, benim de düşüncelerim olmalı. Hem de herkesi kinden farklı düşüncelerim. Düşüncelerim su, cümlelerim, fikirlerimde balık misali içimde her yanımı, bütün uzuvlarımı kolaçan edebilir. Kendimi, kendi sıkıntılarımdan ancak bu şekilde kurtarabilirim.
Sayfa 189Kitabı okudu
Sokakların insanın ruh iklimiyle bu denli bir nizam içinde enlenip daralması ilgisini celbetmişti.
"Ben hayatımın en değerli unsuru muyum? Hııhhh..! Ben hiç kendimin olamadım ki; bu yaşa kadar hep başkalarının oldum. Evlenmeden önce babamın; evlendikten sonra kocamın, çocuklarımın, şimdi de terk edilmiş baraka gibi hiç kimsenin. Yaşamım boyunca kendime sahip çıkmam öğretilmedi için be de taaa.... buralara, bunca delinin arasına geldim."
Puslu ve sarı bir Çinn sabahı gibiyim bazen. Sağım solum kış, şehir. Üstüne Ay mevsimi düşmüş bazen uzak nehir. Dünya bana göre bazen, Bazı zehir...
Ben düşlerimle ıslandıkça, düşlerimi hastalanmayayım diye çıkarır asarım.
Sayfa 198Kitabı okudu
Bu hayatta tercihlerimizin değil, tercih etmediklerimizin, edemediklerimizin ürünüyüz.
Sayfa 197Kitabı okudu
Kar
"Herkesin dünyası, penceresinden gördüğü kadardır ve sadece penceresi kadar içeri girer aydınlık "
Sayfa 25
Dedem daha biz çocukken anlatırdı, göç yollarına nasıl yırtık ayakkabı, şalvarla düştüklerini. O masal tadındaki anılarını nasıl da kan ter içinde heyecanla dinlerdik. Biraz daha büyüyünce meğerse onların masal olmadığını hayatın gerçek sahneleri olduğunu anladım.
Sayfa 125Kitabı okudu
Resim