Dört Mevsim Sonbahar

Ahmet Altan
Dört Mevsim Sonbahar, bir ilk roman. Daha sonra yazdığı romanlarıyla okurların büyük ilgisini toplayan, usta bir romancı olduğunu kanıtlayan Ahmet Altan, bu ilk romanıyla 1983 Akademik Kitabevi Roman Ödülü nü kazanmıştı. Bir yandan gazetedeki köşesinde yazdığı günlük yazılarıyla büyük kalabalıkların ilgisini toplayan Ahmet Altan, bir yandan da yazdığı romanlarla edebiyatımızda kendisine önemli bir yer edindi. Dört Mevsim Sonbahar, baba, oğul, sevgili üçgeni içinde geçen olay örgüsüyle, roman kurgusu içinde yeni bir gerçeklik yaratmaya çalışıyor. Mitinglerin, gösterilerin, çatışmaların, ölümlerin oluşturduğu bir fon üzerinde gelişen kuşaklararsı çatışmaları işleyen bu roman, aşkla, ölümle, yaşamla, edebiyatla, yazarla ve okurla hesaplaşıyor. Bir yandan bunların hepsiyle dalga geçerken, bir yandan da hepsini ciddiye alıyor.
262 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

544 syf.
·
Puan vermedi
Neler oluyor dedirten bir kitap :)
Kitap ilk sayfalarda ilginç geldi. Sonra ne anlatıyor bu diye geçirdim içimden. Ardından hmmm anladım galiba dedim. Sonra uffff çok mutsuz, umutsuz, hüzün dolup taşıyor derken aralarda kahkalarla güldüm.Daha ne kadar saçmalayacak diye diye merak içinde bitirdim. Başkahraman bir yazar ve yazdığı romandakiler çevresindeki insanlar. Kardeşi,babası,sevgilisi vs vs. Araya anlamadığım karakterler de girdi. Kitaptan en iyi anladığım 2 erkek kardeş olan kahraman yazar, kardeşi devrimci, baba da mirasyedi bir mimar, anne erken yaşta ölmüş. Kahramanımız yatılı okulda büyümüş ve romanındaki kişileri roman içinde öldürmeye meraklı :) Tuhaf ama kötü diyemeyeceğim bir kitaptı.
Dört Mevsim Sonbahar-Tehlikeli Masallar (Cep Boy)
Dört Mevsim Sonbahar-Tehlikeli Masallar (Cep Boy)Ahmet Altan · Everest Yayınları · 2013502 okunma
209 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Daha önce Ahmet Altan'ın Tehlikeli Masallar kitabını okumuştum ikisi de birbirinden güzel yazarın rahatlığı iki kitapta dikkat çekiyor. Dikkat çeken bir konu da cinsellik. Yazarın muhafazakar bir toplumda cinselliği böyle rahat anlatması çok hoşuma gidiyor. Cinselliği farklı boyutlarıyla anlatıyor. bazen severek bazen sırf canı istediği için ilişkiye giriyor. Yanlış gördüğümüz, yadırgadığımız bazı davranışlar çok basitmiş hatta bir albenisi varmış gibi işleniyor. Aşk, boşvermişlik, lakayt tavırlar, sevgi, yalnızlık yazar kitabında hayatla ilgili her şeye yer vermiş, altı çizilecek çok yer var kalemim hep yanımda okudum. Olumlu ve olumsuz eleştiride bulunulabilecek bir kitap, değişime açık insanlar okumadan geçmemeliler.
Dört Mevsim Sonbahar
Dört Mevsim SonbaharAhmet Altan · Everest Yayınları · 2013502 okunma
262 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Selamlar, Ahmet Altan 'ın ilk kitabı olduğu ile başlamak istiyorum Yazarın kitaplarını okumuş olanlar bilirler farklı bir üslubu ve tarzı vardır. İlk kitabında bile bunu hissedebiliyorsunuz Kitap için de kitap yazılmış.. başta karakterleri karıştırsam da sonradan oturuyor.. yer yer aile, yer yer siyasi, yer yer sevgili konuları ile harmanlanmış kitabı okudum bitti ,fakat elimde epeyce süründü.. Belki de içine girememe etkili olmuştur diye düşünüyorum
Dört Mevsim Sonbahar
Dört Mevsim SonbaharAhmet Altan · Can Yayınları · 2010502 okunma
262 syf.
·
Puan vermedi
Bir roman okumaya başlayıp, oyun, öykü, öyküler... hangisinde karar vereyim acaba çelişkilerine düşeceğiniz çok güzel bir roman. Roman boyunca karşımıza çıkan ölüm teması akla Çehov'un şu cümlesini getiriyor: "İlk bölümde duvarda asılı bir tüfek olduğunu söylüyorsanız ikinci yada üçüncü bölümde o tüfek patlamalıdır." Yazmak istediği romanındaki karakterlerin, romandan çıkıp yazar ile yaşadığı ama yazarın her bir karakter için belirlediği acılı, sancılı ama muhakkak yaşattığı ölüm, kitabın sonunda yazarın da kitabı bastırıp intiharı ile sona eriyor. Duvarda asılı tüfeğin patlaması ikinci üçüncü bölümde gösteriyor kendini ama asıl anlamını yazarın intiharı ile kazanıyor. Yer yer kafanızı allak bullak edecek güzellikte bir roman bu. Kimi karakterlerin yerini karıştırabilirsiniz ama her karakter kendi rayında sürdürüyor olayını. Kitap geleneklerle, kurumlarla, ahlak ile, yazılan dönemdeki siyasi çalkantılarla, herkesin birbirini öldürmek için pusuda beklediği zamanlarla hrm dalga geçiyor hem de bunlara üzülüyor. Özellikle ideoloji ayrılıkları ve aşk, aile kavramlarını parçalıyor yazar. Zevkle okunacak bir kitap.
Dört Mevsim Sonbahar
Dört Mevsim SonbaharAhmet Altan · Can Yayınları · 2010502 okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
Tek kelimeyle farklıydı. Kitabın karhramanının yazar oluşu ve yazdıklarının yaşanılanlarla özdeşleşmesi düşündürücüydü bence. Zaman zaman durup düşünüp, zaman zaman elinize kalem alıp güzel yerlerin altını çizmelik bir kitaptı. Yazarın anlatıcı bir yazar oluşu fikrini çok samimi buldum. Açıkçası Ahmet Altan’ın ilk kitabı olması dolayısıyla da övgüleri hayli hak ettiğini düşünüyorum.
Dört Mevsim Sonbahar
Dört Mevsim SonbaharAhmet Altan · Everest Yayınları · 2013502 okunma
262 syf.
7/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Bana kışı yaşattı bu kitap içerisinde bulunan karakterlerin tek tek ölmesi gerektiğini, hem benim hem de yazarın bildiğini ve onların ölümlerini bekleyerek ufak ufak başladı maceramız ;benim bir kurgu içinde olmam ,yazarın bir kurgu içinde olmasıyla sunmaya çalıştığı gerçeklik ile ilerledi ,kafamda okurken sürekli bir gelgit ,karıncalanmalar olsa da bir şekilde bu kitabı sonlandırmanın içinden ,çıkmaya gayret ettim .Ben kitabı okumaya gayret ederek o ise daktilonun başında kendi oluşturduğu kahramanları ve hayatlarını ;baba oğul ve sevgili üçgenini tamamlamaya çalışıp ;çatışmanın ,mitinglerin ,karşılığı görülmeyen ya da anlam yüklenemeyen ilişkilerin bir çember etrafında toplaması ile bambaşka mevsimlerin yaşadıklarını ve onların yüklendikleri kurgu yaşamları hesaplaşmalarla ,ölüm kalım savaşı içerisinde yazmaya çalışarak bitirmeye çalıştı. İyi okumalar :)
Dört Mevsim Sonbahar
Dört Mevsim SonbaharAhmet Altan · Can Yayınları · 2010502 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Oldukça farklı bir kurgu. Roman içinde roman var. Romanın başkarekteri bir roman yazıyor. Kısa sürede okunan bir kitap aslında. Değişik… Muhteşem değil ama okunabilir.
Dört Mevsim Sonbahar
Dört Mevsim SonbaharAhmet Altan · Everest Yayınları · 2013502 okunma
262 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yazarken, karakterleri konuşturan ve okurlara rüya içinde rüya hissi veren bir yazar. Sürükleyici ve akıcı bir kitap. Okumak için zamanı olmadığı için kitabı süründüren bir okur. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve devam da ettirmeyi düşünüyorum. Evet ayrıca bu bir ilk roman. Yazarın ilk romanı.
Dört Mevsim Sonbahar
Dört Mevsim SonbaharAhmet Altan · Can Yayınları · 2010502 okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Eğer ilk defa bir ALTAN kitabı okuyacaksanız bu kitaptan başlamayın derim. Ancak benim gibi tüm kitaplarını okumuşsanız, yazarın geçirdiği evrimi gözlemleyebileceğiniz bir fırsat sunmakta bu ilk kitap.
Dört Mevsim Sonbahar
Dört Mevsim SonbaharAhmet Altan · Everest Yayınları · 2013502 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
Ahmet Altan ve yine beni kendine hayran bırakan bir dil. Ahmet Altan'ı çok seviyorum. Okurken inanılmaz keyif alıyorum. Dört mevsim sonbahar yazarın ilk kitabı olma özelliğini taşıyor. Kitaptaki kahraman aynı zamanda kitap yazan bir yazar. Yaşattığı kahramanlar ile ilgili düşündüğü her olay gerçekte de benzer şekilde ilerliyor. Çok güzel bir kitap gerçi yazar Ahmet Altan olunca ben biraz fanatik davranıp yorum yapabilirim. Ama bunu anlamak içinde okuyup görmelisiniz
Dört Mevsim Sonbahar
Dört Mevsim SonbaharAhmet Altan · Everest Yayınları · 2013502 okunma

Yazar Hakkında

Ahmet Altan
Ahmet AltanYazar · 23 kitap
1950 yılında Ankara'da doğdu. Annesi Kerime Altan, babası gazeteci Çetin Altan'dır. 1959 yılında ailecek İstanbul'a geldiler. Altan, ortaöğrenimini değişik okullarda devam etti. Bir süre Robert Kolej'e devam ettikten sonra Ankara Koleji'nde yatılı olarak okudu. Lise öğrenimini 1970 yılında İstanbul Kültür Koleji'nde tamamladı. 18 yaşında, lise öğrencisi iken evlendi. 1972 yılında bir kızı, 1980 yılında bir oğlu oldu. Bir süre Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne devam etti. 1981 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun oldu ve gazeteciliğe başladı. Gazetecilik yaşamı Gazeteciliğe Hürriyet gazetesinde gece muhabiri olarak başladı. Aynı gazetede şef muhabirliği, şeflik, dış haberler editörlüğü, köşe yazarlığı yaptı. Güneş, Milliyet ve Yeni Yüzyıl gazetelerinde uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı. Milliyet gazetesinde çalıştığı dönemde, gazetede Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu kurgusal bir “Kürdiye” ülkesinden bahseden yazısı nedeniyle gazetedeki işine son verildi. 2007 yılında Taraf gazetesinin kurucusu olan Altan, Alev Er ile birlikte Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendi. Daha sonra Er'in ayrılmasıyla gazetenin Genel Yayın Yönetmenliği görevini tek başına yürütmeye devam etti. Gazetenin "Kum Saati" adlı köşesinde, köşe yazarı olarak yazılar yazdı. Eylül 2008'de Ermeni Kırımı’nın kurbanlarına adadığı bir köşe yazısı nedeniyle Türklüğe hakaretle suçlandı. Taraf gazetesi 2009 yılında Leipzig Bankası Medya Vakfı tarafından verilen dünyanın prestijli basın ödüllerinden biri olan Özgürlük ve Medyanın Geleceği Ödülü'ne, 2011'de e Uluslararası Hrant Dink Vakfı tarafından özgür ve adil bir dünya için çalışan, ilham ve umut ışığı kişilere verilen Hrant Dink Barış Ödülü'ne layık görüldü. Altan, Aralık 2012'de Yasemin Çongar ile birlikte Taraf gazetesindeki görevinden istifa etti. Taraf'taki yazılarına son vermesinin ardından 2015'e dek roman yazdı. 7 Ekim 2015'te gazeteciliğe geri döndü ve Haberdar'da yazmaya başladı. TV programcılığı Doksanlı yılların ortalarında Neşe Düzel ile birlikte Star TV'de Kırmızı Koltuk isimli tartışma programını hazırladı ve sundu. Romancılığı İlk edebî eseri "Paltolu Donkişot" adlı iki kişilik piyes idi. 1982 yılından itibaren romanlar ve deneme kitapları yayımladı. İlk romanı Dört Mevsim Sonbahar'da post modernist ögeleri kullandı ve romanın kendisini romanın konusu haline getiren üstkurmaca tarzı ile kaleme aldı. Bu romanı ile Akademi Kitabevi Roman Büyük Ödülü'ne değer görüldü. 1985 yılında ikinci romanı Sudaki İz yayımlandı. Çok satan ve çok eleştirilen bu roman, yayımlanmasından dokuz ay sonra müstehcenlikle suçlanarak toplatıldı. İki yıl süren yargılamadan sonra içindeki iki buçuk sayfalık bir bölümün müstehcen içerik olduğuna ve imhasına karar verildi. Kitap, müstehcen olduğuna karar verilen kısımları siyah bantla kapatılıp, mahkemenin sakıncalı bulduğu cümleleri içeren kararı da kitabın başına eklenerek yeniden yayımlandı. 1991'de üçüncü romanı Yalnızlığın Özel Tarihi yayımlandı. İlk romanında kullandığı üstkurmacanın çeşitli alt tekniklerini dördüncü romanı Tehlikeli Masallar'da uyguladı.[9] Bir türlü vazgeçilmeyen eski sevgilisiyle yeni bir sevgili arasında duyguları gidip gelen yalnız bir ini anlattığı bu roman, yılın en çok okunan romanlarından biri oldu. 1998 yılında yayımlanan beşinci romanı Kılıç Yarası Gibi, Yunus Nadi Roman Ödülü'ne değer görüldü. Kılıç Yarası Gibi'nin devamı sayılabilecek altıncı romanı İsyan Günlerinde Aşk, 2001 yılında yayımlandı. Bu iki romanda II. Abdülhamid dönemindeki yönetim anlayışına, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin faaliyetlerine geniş yer verdi. Bu romandan sonra "Kristal Denizaltı", "Ve Kırar Göğsüne Bastırırken" adlı deneme kitaplarını "Aldatmak" ve "En Uzun Gece" romanlarını yayımladı. Bir kadının kocasını aldatırken, neredeyse an be an hissettiklerini anlattığı Aldatmak, beş günde yüz bin adet satıldı. Ara verdiği romancılığa 2012'de Taraf gazetesindeki görevinden istifa ettikten sonra yeniden döndü. Son romanı En Uzun Gece'den sekiz yıl sonra 2015 yılında Son Oyun adlı romanını yayımladı. Bu romanın kahramanı da uzun süredir roman yazamamış bir romancı idi. İki yıl sonra yayımladığı Ölmek Kolaydır Sevmekten adlı romanda 1912-1913 yıllarında toplam altı aylık bir sürede Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan olayları bir ailenin fertlerinin hatırladıklarına dayanarak anlattı. Kılıç Yarası Gibi ve İsyan Günlerinde Aşk romanlarındaki ailenin bireyleri bu romanda günümüzde yaşayan torunları Osman’la konuşarak tekrar okuyucuyla buluştular. Davalar Altan, 17 Nisan 1995'te Milliyet gazetesinde yayımlanan “Atakürt” başlıklı köşe yazısı nedeniyle Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanıp 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı, gazetedeki işinden de kovuldu. 4 Ocak 2012'de Roboski katliamı ile ilgili kaleme aldığı “Devlet Yardakçılığı ve Ahlak” başlıklı yazısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a basın yoluyla hakaret ettiği gerekçesiyle 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme hapis cezasını 7 bin lira adli para cezasına çevirdi. 2 Eylül 2015'te Samanyolu Haber kanalında katıldığı bir programdaki konuşmalarından dolayı Altan hakkında ‘Cumhurbaşkanı’na, hükûmete, kamu görevlilerine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek’ iddiasıyla soruşturma başlatıldı. 2016 Türkiye askerî darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında Ahmet Altan ile kardeşi Mehmet Altan, 10 Eylül 2016 sabahında gözaltına alındı. Altan kardeşlerin, Nazlı Ilıcak ile beraber 14 Temmuz 2016'da (darbeden bir gün önce) çıktıkları TV programında “sübliminal darbe mesajı” verdikleri nedeniyle haklarında gözaltı işlemi uyguladığı belirtildi. Bu bağlamda Ahmet Altan, aynı zamanda darbeyi önceden bilmekle de suçlandı. Gözaltına alındıktan 12 gün sonra ifadesi alındı ancak savcılıkta açıklama yapacağını belirterek Emniyet'te yöneltilen hiçbir soruyu yanıtlamadı. Bu sırada Altan kardeşlerin avukatlarıyla Adliyede beraber bulunan HDP Milletvekili Garo Paylan, Altanlar hakkında verilen kararın daha avukatlara bile bildirilmeden önce, Sabah gazetesinin internet sayfasında yayınlanmasına tepki gösterdi. Kararın ardından Ahmet Altan tutuksuz yargılanmak üzere adlî kontrol şartıyla serbest bırakıldı ancak kardeşi Mehmet Altan tutuklandı. Serbest bırakılmasının üstünden 24 saat geçmeden Başsavcılığın itirazı üzerine nöbetçi 1. Sulh Ceza Hakimliğince hakkında yakalama kararı çıkartıldı. ‘FETÖ üyesi olmak’ ve ‘hükûmeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek’ suçlamasıyla tutuklandı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 4 Kasım 2019 tarihli kararıyla “FETÖ terör örgütüne yardım etmek” suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı ve adli kontrol şartıyla tahliye edildi. 12 Kasım 2019 tarihinde tekrar tutuklandı. 14 Nisan 2021 tarihinde 4 yıl 7 ay kaldığı Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.