Dörtlerin Gecesi

Mehmet Tanboğa

Quotes

See All
Epikuros: Ölüm, ölen için değil geriye kalanlar için bir felakettir...
Sanki herkes hücreden kurtulmuş da kendi içindeki hücrelerine hapsolmuştu. Oysa insan kendi iç dünyasının zincirlerini kırıp içinden çıkmadan ikinci bir insanla ilişki kuramazdı. Bu insanların içine girdikleri durum ve ruh hali şuydu: Bir anlamda devrimciliğe ilk adımı attıkları zamanla son adımları arasındaki çelişkinin yarattığı bir şoku yaşıyorlardı. Çünkü 'hareket' bu insanlara yeni Kürt insan tipinin portresini çizmiş ve onlara yepyeni bir kişilik vermiştir.
Sayfa 19 - AramKitabı okudu
Reklam
33. Koğuş
Derler ki; "Bir cezaevi yönetiminin güçlülüğünün oranı koğuşlarda bulundurduğu ispiyoncu sayısı ile ölçülür." Şayet bu belirleme ışığında 33. Koğuşa bakarsak, idarenin politikası tek kelimeyle fiyaskodur. Çünkü tüm çabalara rağmen koğuş içinde böyle insanları kazanmayı becerememişti.
Sayfa 132Kitabı okudu
"Açlık kötüdür, yoksulluk kötüdür, Ama hiçbir şey boyun eğmek- ten daha kötü değildir”. Bu kötülerin belki daha kötüleri de vardı, Diyarbakır zindanında. Kötü kelimesi kifayetsiz kalacaktır. Bazen sessiz bir mezar olurken, bazen yüzlerce orkestraların kurulduğu bir cehennem oluverir. Açının, baskının en zoruna karşı çetin ve bir o kadar da onurlu başkaldırıların, direnişlerin olacağı bir gerçektir.
Epikurüs'un, “ölüm, ölen için değil geriye kalanlar için bir felaketir" sözü aslında burada önemini gösterir.
Reklam
Bu tutsakların tümü işkencelerden geçmişlerdi.Ve işkencede çok bilinen bir yöntem şuydu, Her sorgulamacı ayrı ayrı bir role girer.Biri en sadistçe işkenceyi gözünü kırpmadan yapar, diğeri gelir ana avrat söver bunu yapana.Tutsağın koruyucu meleği kesilir. Bu rolüyle onu çözmeye çalışır. Cezaevi de bir işkencehane olduğundan bu yöntem sıkça uygulanırdı.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.