Dostoyevski, dünyanın her yanında, farklı dillerde çok okunan ve tartışılan bir yazar. Çarlık yönetimi tarafından ölüm cezasına çarptırılmasına karşın, devrimci aydınlar onu "tutucu" bir yazar olarak görmektedir. İnsan ruhunun derinliklerini ustaca çözümlemiş, yakından tanıdığı Rus aydınlarının inanç bunalımlarını, devrimci çevrelerin nihilist eğilimlerini korkusuzca yansıtmıştır. Romanlarında kahramanlarının iç dünyasını, çelişkilerini, dinsel eğilimlerini, bunalımlarını çok etkili bir dille anlatan yazar, Batılı ülkelerin edebiyat ve düşün yaşamını büyük ölçüde etkilemiş, özellikle varoluşçu akımın temel kaynaklarından biri olmuştur. "Ruhbilim konusunda bana bir şeyler öğreten tek kişi, Dostoyevski'dir" diyen Nietzsche de ondan etkilenen yazarlardandır. Aynı şekilde, André Gide de Dostoyevski'den etkilenen, onun yazarlığını ve zorluklarla dolu yaşamını didik didik edenlerden biridir. Bu kitap, Gide'in Dostoyevski'yi ne kadar derinlemesine anladığını göstermektedir. Ayrıca, kitabın sonunda, Dostoyevski'nin Türkçede yayımlanmış bütün kitapları tarihsel sırayla yer almaktadır.