Sandık Lekesi'nin düşündürdüklerinin peşine yazarı kitapları üzerinden daha çok tanımak gerektiği fikrindeyim. Doyma Noktası insana ait hallerde düşün anlamında zihni doyururken, merak anlamında daha fazlasına itiyor.
Karamsarlığın öyküleri diyebilir miyim ben bu kitaba? Sema Kaygusuz melankolinin dibine dibine vurmuş. Beni üzen bir kitap bu. ölüm öykülerin bir taraflarından kafasını uzatıp bir kendini gösteriyor mutlaka.. Bana göre değildi asla...
Sema Kaygusuz'un, kelimeleri kullanışındaki özgünlüğe ve olayları anlatırken ruhumu okşayan, kelimelerle tarif edemediğim o mucizevi melenkoliye hayranım.Birbirinden bağımsız, sekiz öyküden oluşuyor bu eseri.En çok beğendiğim öyküsü, doğa ile ilgili olanı "Yaprak ve tüy zamanları'ydı." Zaman zaman, anlatımı çok ön plana çıkarması beni yorsada, "Yere düşen dualar" adlı romanıyla beğendiğim yazarı, bu eserde okuduğum öyküleriyle de beğendim.
Zamanlar arası geçiş mümkün olsa, Geleceğe dönüş filmindeki arabaya binsek yada Leyla ile Mecnun’un Ak sakallı dedesi değneği ile “Laappps!” diye kafamızı vursa, bir anda kendimizi 1850 Rusya’sında, 1920 Almanya’sında yada gelecekteki herhangi bir günde bulsak acaba nasıl olurdu? Bir anda farklı bir dünyadasınız; kıyafetler, manzaralar, binalar,
Bu kitabı ne zaman okuma listeme aldığımı hatırlamıyordum; ama “geçmiş zamandaki Semih’in bir bildiği vardır” diyerek siparişi verdim. Daha sonra kitabı okurken bazı cümleler “anımsadım” Sema Kaygusuz’a dair. (Sema Kaygusuz, “anımsamak” kelimesini çok seviyor bence. Birçok yerde severek kullanmış. Bu sebeple ben de tırnak işareti içerisine aldım.
