Çok uzun zamandır okumak istediğim, bir türlü temin edip okuyamadığım Bram Stoker’in “Dracula” isimli korku edebiyatının baş yapıtlarından sayılan eserini sonunda İthaki Yayınlarının Karanlık Kitaplık serisinden temin edip okudum.
Bram Stoker “Dracula”yı günlükler, mektuplar, telgraflar ve haber kesitleri kullanarak belli standart kalıpları dışına çıkarak anlatsada olayların, aksiyonun ve gerilimin bir saniye bile durmaması sizi kitabın içine öyle bir çekiyor ki kitabı bir saniye bile elinizden bırakmak istemiyorsunuz.
Bram Stoker olayları günlük, mektup, telgraf ve haber kesitleriyle anlatmış olmasının bana göre bir artısı, olaylar arasındaki boşlukları okuyucu kendi hayal gücüyle tamamlamaya, olaylar arasında bağlantı kurmaya çalışırken kendini daha çok olayların içine çekmesi ve olaylarla bütünleşmesini sağlamasıdır.
Stoker “Dracula” da sade, akıcı, yalın ve okuyucu içine çeken bir kullandığına, çevirmeninde başaralı bir iş çıkardığına değinmesek hata yapmış oluruz. Ayrıca bunca filmi ve dizisi çevrilen ve çoğunu izlediğim Dracula’nın gerçek hikayesini okumak daha ayrı bir keyif vericiydi. Okumak isteyen herkese şimdiden keyifli okumalar.