Halktan biri olarak dünyaya gelir. Bir papazın oğlu olmasına rağmen din geleneklere karşı kayıtsızdır; ama baba ocağında Katoliklerden şiddetle nefret edildiğini görür. Evlatlık verildiği Protestan Hawkins ailesinin yanında denizcilik, ticaret, biraz da politika öğrenir; başarılı olabilmek için kendini denizciliğe, daha doğrusu korsanlığa adaması ve dinsel düşmanlıklardan olabildiğince faydalanması gerektiğine karar verir. Korku denen duygudan yoksundur. Yeni Dünya sularında Katolik İspanya ya ait -gemi, liman- karşısına her ne çıkarsa saldırır, ele geçirir. Kraliçe I. Elizabeth n dış politikasına ters düşmediği için yağma ve kan dökücülükle şan, şöhret, yığınla servet, hatta asalet edinir. Deniz yoluyla dünyayı dolaşan ilk İngiliz, ardından da İspanyol Armadasına karşı kazanılan zaferin kumandanlarından biri olur. Utanca boğulan İspanyollar, uğradıkları yenilgileri mazur gösterebilmek için, onun son derece zeki ve üstün asker yeteneklere sahip biri olduğunu söylerler. İngiliz yazarlar onu iyiden iyiye mükemmelleştirir; ülke sınırlarının genişlemesine katkıda bulunan koyu bir Protestan vatansever, ulusal bir kahraman olarak betimlerler. Bu, 16. yüzyıl İngiltere sinin en gözde korsanı olan Sör Francis Drake in sıradanlıktan kahramanlığa yükselişinin hikyesidir.
