Du Loir Seyahatnamesi - IV. Murad Döneminde Bir Fransız Seyyahın Maceraları

Sör Clausier du Loir

Du Loir Seyahatnamesi - IV. Murad Döneminde Bir Fransız Seyyahın Maceraları Quotes

You can find Du Loir Seyahatnamesi - IV. Murad Döneminde Bir Fransız Seyyahın Maceraları quotes, Du Loir Seyahatnamesi - IV. Murad Döneminde Bir Fransız Seyyahın Maceraları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Fransız seyyahın İstanbul'u tasviri
Öyle görünüyor ki kainat inşa edilirken bu bölge Asya ve Avrupa'yı yönetmek için yapıldı.
Sayfa 41 - YeditepeKitabı okudu
Hiç kimse İstanbul’un konumu kadar avantajlı bir yeri asla görmemiştir ve bu kent dünya şehirlerinin en güzelidir.
Sayfa 40 - Yeditepe Yayınevi
Reklam
Oyun ve intikamın ve de kızgınlığın çocuğu olan küfür, Hristiyanların ülkesinde büyük bir imansızlıkla ve iğrençlikle yapıldığı gibi, bu ülkede (Türkiye'de) ne sokaklarda ne de evlerde duyulur. Bizi utançtan şaşkınlığa düşüren, onların ağızlarından sadece küfrün çıkmaması değil aynı zamanda konuştukları dilde böyle sözlerin olmayışıdır. Sadece "Tanrı'dan" anlamına gelen "vallah" derler.
Sayfa 145 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Türk kadınları çok güzel, çok zarif ve vücut orantıları çok ender gayr-i mütenasiptir. ..... Dürüst bir adamın aradığı hiç bir şey onlarda eksik değildir. Zihinsel yetenekleri vücutlarının nitelikleriyle örtüşmektedir.
Sayfa 138 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Ağız tıka basa doldurulup avurtlar şişirilmez
Onların (Türkler'in) sofrasında gırtlağın zaferinin anıtı hiç dikilmez.
Sayfa 131 - Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Sadelik ve temiz kalplilik onların arasında misali görülmeyen bir açıklıkla yaşanmaktadır. Bir satıcının dükkanındaki bir ürünün diğer dükkanda daha ucuza bulunabileceğini hiç düşünmemek gerekir. İki eculük bir mal başka bir yerde asla beş altına satılmaz. Dükkana girildiğinde yapılması gereken şey hangi malı beğenmeye karar vermek olacaktır. [Batı dünyasında] meşrulaştırmak için din dağlarının zirvesine konulan tefecilik burada hiç yapılmaz. Paradan elde edilen kazanç tüm halklar arasında yapılan ticaretle elde edilir. İnsan hayatını zorunluluktan kullanan çok az sayıda zanaatkâr vardır. Kibir ya da gururlanmak için çalışmazlar. Giyimlerine gelince, sadece kadınların giysileri süslü ve göz alıcı olduğundan havaî ve gösterişlidir. Türkler her zaman çok namuslu biçimde giyinirler. Bazen moda gereği giysilerin renkleri değişir. Giysilerin boyu ne dar ne de uygunsuzdur. Yemeklerinde hem miktar olarak hem de etlerin kalitesi bakımından kanaatkârdırlar. Her ne kadar arzuları hilafına da olsa hepsi temiz değildirler, fakat bu kusurları Hristiyanların büyük çoğunluğunun yemek masasındaki aşırılıklarıyla karşılaştırıldığı zaman hoş görülebilir niteliktedir. Onlar için yemek gereklilikten dolayı yenir ve nezaket daha çok adab-ı muaşerettir.
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.