Ve bizler ne engelli ne de özürlüyüz. Bizler de insanız, bizler de canlıyız, canda özür olur mu? Canda engel olur mu? Sadece imtihanımız biraz daha ağır ve farklı. O yüzden bizler sadece özel insanlarız. Gurur duyuyorum, özel insan olduğum için...
Hem yaşamın amacı kulluk değil mi? Peki kulluk, her hal üzere yapılabilen bir güzellik değil mi? Öyleyse ben hicbir engel, özür göremiyorum kendimde. İnsan nefes aldıkça, umut vardır. Hayat vardır onda. "Böyle yaşamaktansa öleyim," diyenleri hadlerini bilmeye davet ediyorum.. etkilendiğim bölümlerden sadece birisi.
Açıkçası hem ağladım, hem imrendim hem de utandım kendimden.
Fatma, güzeller güzelli fatma. Kalbi peygamber aşkı ile coşan peygamber efendimizin (sav)onun 63 yıllık ömrüne 63 mektup yazan fatma..
Kas hastası olup küçük yaşta tekerlekli sandalye de yasam süren bir çok cefa çeken, üzüntü isyandan mükemmel bir islam aşkına bürünen. Tevekküllerin bol olduğu. Duaların kabul olduğu. Bir yaşam. Odası hira. Annesi kevser. Dostu Allah, yoldaşı namaz.. Fatmanın hikayesi muazzam. Herkesin okumasını canı gönülden isterim..
Çünkü ben çok sevdim Fatmayı..