"... Arsanın öbür ucundan bana doğru koşmaya başlayınca yüreğim sıkıştı. Yardıma gelir gibi koşuyordu. Ve pişmanlık duydum, çünkü içimden onu hep biraz küçümsemiştim."
İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunuyum. 2004 öncesi lisansta epey irdelediğimiz bu kitaptaki öyküleri yeniden okumak istedim. Özellikle Ölüler - The Dead favorim.
Şöyle ki; hakkını yememek üzere denmesi gerekenleri söyleyelim öncelikle, sonralıklasına bakarız. Dil kullanımı gayet güzel. Vurucu cümleler fena değil. Sorun şu: kurgu. Bir hikâyeye giriyor anlatıyor babam anlatıyor. Sonundaki tepkim: "Eee!?" oluyor. Birkaç paragrafı cımbızlasak gerisinin üzerinde tırnak kesebiliriz.