— Anlaşılan bu Kirila Petroviç oralarda istediğini yapıyor?
— Pek tabii, efendimiz... Yargıca metelik bile verdiği yok... Emniyet âmiri avucunun içinde... Derebeyleri saygılarını sunmak için ayağına kadar geliyorlar... Sizin anlayacağınız, varsa pulun, herkes kulun!
Sararmış bir kaç yaprağı sürükleyip götüren derenin sessiz akışına bakarak bulunduğu yerde uzunca bir süre hareketsiz oturdu. Derenin akışı ile hayatın akışı arasında ki bu gerçek ve doğal benzerlik, gözleri önünde bütün gücü ile canlandı.
Dubrovski kendi kendine:
İşte böyle, diye söylendi, artık herşey bitti. Daha bu sabah bir köşem, bir lokma ekmeğim vardı. Yarın sabah ise, doğduğum, babamın öldüğü bu evi, babamın ölümüne ve benim sefaletime sebep olana bırakmak zorunda kalacağım.