Dün Reviews
You can find Dün reviews, Dün book reviews, Dün ratings on 1000Kitap.
Dün
Dün, Macar asıllı yazar Agota Kristof tarafından kaleme alınan kısa ve çarpıcı bir roman.
Tobias isimli karakterimiz önemsiz bir ülkenin isimsiz bir köyünde yașamaktadır. Annesi kötü yola düșmüș bir kadındır.
Bir gün annesini ve babası olduğunu öğrendiği köyün öğretmenini bıçaklar ve ardına bakmadan yeni bir ülkede yeni bir hayata bașlar. Kendini hiçbir yere ait hissedememe duygusu, sığınmacılık, savaș ve çarpık ilișkilerin anlatıldığı etkileyici bir roman.
"Şöyle kısacık bir kitap okusam da uzun süre etkisinde kalsam" diyorsanız 'Dün' sizin için müthiş bir seçenek. Küçük bir şehirde sefil bir hayat süren Tobias'ın öyküsünü okuyoruz. Gerçekleri öğrenen Tobias tıpkı yazarın kendi yaşam öyküsündeki gibi başka bir ülkeye kaçıp gider. Artık yoluna Sandor olarak devam eder ya da etmeye çalışır diyelim. Çünkü geçmişten gelen misafirler peşini bırakmaz. Sıradan bir aşk hikayesi gibi gözüken kitapta yalnızlık, yoksulluk, mültecilik, özgürlük gibi kavramlar metine müthiş yedirilmiş. Baskısı şu an yok ama ikinci el kitap sitelerinde ya da sahaflarda denk gelirseniz mutlaka bir bakın.
Agota Kristof kitaplarını gördüğünüzde alın, benim gibi sonra alırım deyip yas tutmayın:) Üçlemesinin bu ara baskısı yok. İyi haber ise daha önce yayımlanmamış iki kitabı #canmodern den yayımlanacakmış.
Kristof Macaristan’dan kaçıp İsviçre’ye yerleşmiş ve bir saat fabrikasında işe girmiş. Dün’ün anlatıcısı Tobias da önemsiz bir ülkeden kaçıp başka ülkeye yerleşiyor ve saat fabrikasında çalışıyor. 70 sayfalık bir kurmacada patolojik bir erkek zihninde dolaştırıyor bizi Kristof. Aynı zamanda mülteci olmak, işçi sorunları, yalnız, aşk, savaş, umutsuzluk, kadın gibi konular hakkında bir hikaye. Net, sarsıcı bir üslubu var. Bayıldım….
Agota Kristof bir @sirinetik tavsiyesi, iyi ki
Dün’ün filmi de varmış.
Çeviri #ayşeincekurşunlu
Editör #erseltopraktepe
.
.
.
#yapıkrediyayınları #agotakristof #dün #macaredebiyatı #hier #okudumbitti #okudumokuyun #kitaptavsiyesi #kitapönerisi #neokumalı #roman #edebiyat #readmorebooks #instabook #kitapyorumu #kitapsevgisi #novel #okuyorum #kitaplarım
Bazen bir cümleyle tüm hayatımızı özetleyebiliriz, bazen kelimeler yetmez. 70 sayfalık bir eser de bir hayatı anlamak için bir cümle gibi gelebilir. Eser, annesi yiyecek ve giyecek karşılığı erkeklerle birlikte olan, yokluk ve yoksulluk içinde bir çocukluk geçiren Tobias’ın hikayesini anlatıyor. Tesadüfen öğretmeninin babası olduğunu ve aşık olduğu kızın da kardeşi olduğunu öğrenmesiyle bir gece anne ve babasını bıçaklayıp başka ülkeye kaçar. Geçmişini tamamen unutmak adına ismini ve hikayesini değiştirir. Bundan sonrası için şunu diyebilirim ki yazar bizi karakterin geçmişi ve geleceği arasında sürüklerken asıl önemli olanın şimdiki zaman olduğunu vurgulamıştır. “Yalnızca şimdiki zaman var… Şimdi var. Hep var. Çünkü olaylar bende yaşıyor, zamanda değil. Ve bendeki her şey şimdiki zamanda.“
Geçmişe takılı kalmışsa bir insan ülkesini de değiştirse kurtulamaz. Yazar bu karakterin dününü anlatırken takıntı haline getirdiği aşkını da her gördüğü kadında yaşatmaya çalışmıştır. Kısa ve etkileyici bir kitap, çok sevdiklerim arasında artık.
Okuyanların yorumlarını bekliyorum:)
Tobias Horvarth yoksul ve geçimini hayat kadınlığından sağlayan ilgisiz bir annenin oğlu. Babasız ama her akşam farklı erkeklerin annesiyle olduğuna şahit olarak geçirir çocukluğunu.
12 yaşlarındayken öğreneceği bazı şeylerin üzerine evi terk eder, sınırı geçerek mülteci olarak farklı bir ülkeye adım atar. Burada yeni bir hayata başlar.
Bu kitabı bugün satın aldım ve az önce bitirdim. Kısa 80 sayfalık bir romandı fakat bende etkisi büyük oldu. Agota Kristof çok bilinmeyen bir yazar olmasına rağmen yazın tarzı olarak Camus 'ya benzettim. En az onun Yabancı romanı kadar etkileyiciydi bence. Kurgusu ve çevirisi gerçekten başarılıydı. Yazarın hayatından izler taşıyan bu kısa romanı en kısa sürede okumanızı öneririm.