You can find High Rated Dune Tanrı İmparatoru quotes, high rated Dune Tanrı İmparatoru book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Evet, Frank Herbert’ın kafayı sıyırdığı serinin dördüncü kitabı olan "Dune Tanrı İmparatoru"nu bitirdim. Bu kitapta işler iyice çılgına dönmüş durumda. Yazar, önceki kitapların tozunu attırıp, bizi tam anlamıyla kumların, entrikaların ve felsefenin derinliklerine çekiyor. Hadi gelin, bu çöl fırtınasının içinde neler bulmuşuz bir
Koca bir eserin daha sonu. Karmaşık duygular içerisinde biten bu dev esere bakıyorum. İlk kitaptan bile daha büyük. Yazarın hayal gücüne ve zekasına birkez daha hayran kaldım. Lord Leto ve onun dünyasını kesinlikle çok özleyeceğim. Çok değişik ve aslatahmin edemeyeceğim bir son oldu.
Dediğim gibi çok karmaşık duygular içerisinde olduğum için sanırım çok uzun yazamayağım ama uzun uzun yazmayı da o kadar çok istiyorum ki.
Kesinlikle muazzam bir kurgusu vardı eserin. Sadece bunu demekle yetineceğim. Kesinlikle okuyarak anlaşılak bir eser. Ne kadar anlatsam da eksik olacak ve spoilersiz anlatmak ise neredeyse imkansız. Vakit kaybetmeden okuyun bence. Esenle kalın. ♡
İlk dört kitabı özetlemem gerekirse; ilk üç kitap okuyucuya hayaller kurdurmak için, bu kitap ise hayalleri hissettirmek için yazılmış diyebilirim. Kitabın akıcı veya akıldan silinmeyecek olayları anlatmak gibi bir endişesi yok. Bu kitap yaratıcı tanrı yerine, insandan tanrıya uzanan bir varlığı anlatıyor. II. Leto’yu tanrı yapan şey ne kehanet gücü ne de uzun ömrü. Onu tanrı yapan şey benliğinden ve kendi hayatından vaz geçişi; tüm insanlığı kurtarmak için kendi insanlığını bırakarak fedekarlığı yapabilmesi. Ortaya çıkan tanrı imparatorsa tüm evrendeki en yalnız ve en anlaşılamayan varlık oluyor. Kitap boyunca onun üzüntüsünü paylaşıyor ve tarih, siyaset ve dün üzerindeki fikirlerine katılmadan edemiyorsunuz. Fikirleri ve felsefesiyle bu kadar etkileyen bir karakterin hüznünü paylaşabildiğinizi görmek ise tamamen bambaşka bir deneyim. Olumsuz yorumlara aldanmayıp kendinizi Lord Leto’nun düşüncelerine bırakın ve evrene farklı bir konumda bakabilmeyi hissedin.
Kitabın tüm olayı Tanrı İmparator Leto ve çevresinin mantalitesi ile ilgili olduğu için sıkması normal ancak benim gözümde serinin 2. ve 3. kitapları seviyesinde bir şaheserdi. Eksikleri olmamakla birlikte artıları bolca olan bir seri. Tek sıkıntısı olay meraklısı insanları sıkabilmesi, zaten bu yüzden bu kadar düşük puan almış :/
Merhaba!
Dune serisinin ilk üç kitabını bitirdikten sonra birkaç aylığına seriyi okumaya ara vermiştim ancak sonunda dün, serinin dördüncü kitabı olan 'Dune Tanrı İmparatoru'nu okuyup bitirdim.
Bir önceki kitap olan 'Dune Tanrı Çocukları'nın bittiği noktadan sonra neler olacağını çok merak ediyordum ve sonunda devamını okumuşken, bu kitabın
“İnsan parazitliğe alışınca, konaksız yaşayamaz”
İçinde yaşayan tarih, geçirdiği değişim ve binlerce yıllık hükümdarlığı ile insanlığa altın yolu sağlayan tanrı imparatorun hikâyesi.
İlk üç kitaptan ayrı bir konumda serinin ilk 3 kitabına göre akıp gitmiyor.
Tüm insanlığa; karanlıkta kalacak hiçbir şey bırakmaksızın ışık tutan, anlamak ve farkına varmak isteyenlere paha biçilmez dersler veren bir kitap.
Tanrı imparatorun en yakınındaki moneo hepimizin bir temsili gibi. Ona anlatmaya çalıştığı her şey, aslında bizlere söyleniyor.
Kaliteli seri kitapları okumak gerçekten çok zevkli oluyor. Ama bunun negatif yönü çok yorucu olması. Hele bir de Dune gibi oldukça hacimli kitaplar olunca ekstra yorucu oluyor. Yoğun bir okuma yapmak durumunda kalıyorsunuz. Bir taraftan bir an önce seriyi bitirmek isterken diğer taraftan ise detayları anlamaya çalışıyorsunuz. Açık konuşmak gerekirse çoğu kişinin aksine ben serinin şu ana kadar okuduğum ilk dört kitabında felsefi olarak hiçbir şey anlamadım. Ben daha çok Dune evrenini sevdim ve bu anlamda her kitapta çıtayı biraz daha yukarı taşıdığını düşünüyorum yazarın. Dediğim gibi okuması gerçekten yorucu bir seri ama tabiki buna kesinlikle değiyor. Filmini de merakla bekliyorum ama Yüzüklerin Efendisi gibi bir etki yaratacağını düşünmüyorum. Bunun nedeni serinin kötü olması değil filmden bu yönde çok büyük bir beklenti olması. Bana kalırsa çok büyük beklentiler genellikle karşılık bulamıyor.
Ben farkettim ki sakin politik kitapları daha çok seviyorum. Bu kitap bana öyle bir haz yaşattı ki kelimelerle anlatamam. Öyle güzel konuşmalar geçiyor ki ders olarak okutulsa yeri var. Leto’yu çok iyi anladım, onu gerçekten hissettim. Ödediği en büyük bedel yalnızlığı oldu. Fiziksel değişiminden bile öte bir bedeldi bu bana göre. Altın Yol’un bedelinin bu kadar ağır olacağını kim bilebilirdi
Dune serisinin dördüncü kitabı olan "Dune Tanrı İmparatoru" önceki kitaptan bin yıl sonrasında geçmektedir ve II. Leto' nun hayatına odaklanmaktadır.
II. Leto'nun Dune üzerindeki otoritesi halkının ona karşı duyduğu karışık duygular, entrikalar ve pilitik manipülasyonları konu almaktadır. Leto'nun amacı, insanlığı tehlikeli durumlardan kurtarmak ve geleceği şekillendirmektir ancak bu hedef onu yalnızlığa ve güç mücadeleleriyle dolu bir yola sürükler.
Yine doyurucu hikayesi ve beyin yakan diyaloglarıyla zevkli bir okuma süreci geçirmemi sağladı seri. Beyin yakma kısmına özellikle değinmek istiyorum bu arada. Bendeki hafif dikkat eksikliğinden de kaynaklanıyor olabilir ancak bazı diyalogları anlamakta gerçekten zorlandım. Dibine kadar soyut olan meseleleri incelikle işlemiş konuşmaların içerisinde Frank Herbert. Yine de buna rağmen oldukça zevk veriyor okuması çünkü okuduktan sonra kendinizi zenginleşmiş hissediyorsunuz. Bunun sebebi de bence Frank Herbert'ın her sayfada Dune evrenine dair yeni bir şeyler öğretmesi. Kendi zihinsel evrenimde başkasının yaratısını (Dune) benimsiyor ve içselleştiriyor olmak nedense çok hoşuma gidiyor. Belki de mevcut gerçeklik çok sıkıcı olduğu ve Dune'un fantastik öğelere sahip oluşundan dolayı. İyi ki varsın Dune! İyi ki varsın Frank Herbert! İyi ki varsın fantastik, bilim-kurgu kategorisi!
