Dünya Dışı Uygarlıklar

Isaac Asimov

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Bilginin yalnızca bir bilgi olarak değerlendirileceğinden korkmamıza da gerek yok. Bilgi, akıllıca kullanıldığında, geçmişte insanlığa her zaman yardımcı olmuştur. Gelecekte de bunu sürdüreceğine ilişkin bütün umutlar mevcuttur. Ama varsayın ki bir sinyal bulduk ve bunun zeki kaynaklı olması gerektiğine karar verdik. Bunun bizim için büyük bir değeri olacak mı? Bu, özellikle gönderilmiş bir işaret olmayabilir; hiç kimse bizim dikkatimizi çekmeye ya da bize bir şey söylemeye çalışmıyordur. Bu sinyal, teknolojinin günlük etkinliklerinin bir kaçağı olabilir, tıpkı bizim Dünya'mızda her doğrultuda giderek genişleyen mikro dalga küresi gibi. Kendisinden hiçbir bilgi çıkartamasak bile, uzaklardaki bir uygarlığı temsil eden bir sinyalin saptanması, kendi içinde yeterlidir. Bunun psikolojik önemini düşünün bir. Bu demektir ki, bir yerlerde bir uygarlık mevcuttur (*) ve yalnızca sinyalin şiddetinden bir karara varacak olursak, bizden ileri bir uygarlıktır bu. Yalnızca bu bile bize şu yüreklendirici haberi verir ki, en azından bir grup zeki yaratık bizim teknoloji düzeyimize ulaşmış ve kendilerini yok edecek yerde daha da ileri gitmişlerdir. Eğer bunu onlar başarabildiyse, biz neden başaramayalım?"
Sayfa 304 - Cep Kitapları - XIII. Mesajlar. - VI. Niçin? - "Eğer tehlikeli ve savaşçıysalar (bence çok küçük bir olasılık bu), sessiz kalır, yanıt vermez ve kendimizi saklamak için elimizden gelenin en iyisini yaparız."
"1969'da Mariner 6 ve Mariner 7 adlı iki uzay aracı daha Mars'ın yakınına gönderildi. Bunların daha iyi kameraları, daha iyi aletleri vardı ve daha çok fotoğraf çektiler. Bu yeni ve daha iyi fotoğraflar, kraterler konusunda bir yanılma olmadığını gösterdi. Mars'ın yüzeyi bunlarla doluydu, bazı yerlerde Ay'daki kadar çok. Bununla birlikte, yeni uzay araçları Mars'ın tümüyle Ay'a benzemediğini gösterdi. Fotoğraflarda Mars yüzeyinin düz ve şekilsiz bölgeleri vardı, bazı yerlerde ise yüzey, Ay ve Dünya'dakinden farklı olarak, altüst olmuş ve çatlamış görünüyordu. Kanallardan hala eser yoktu. 30 Mayıs 1971'de Mariner 9 fırlatıldı ve Mars'a doğru yola çıktı. Bu araç yalnızca Mars'ın yakınına gitmeyecek, aynı zamanda onun etrafında yörüngeye girecekti. 13 Kasım 1971'de yörüngeye girdi. Mars bu sırada gezegen çapmda bir toz fırtınasının içindeydi ve hiçbir şey görülmüyordu, ama Mariner 9 bekledi. 1971 Aralığında toz fırtınası yatıştı ve Mariner 9 fotoğraflar çekmek üzere çalışmaya başladı. Tüm gezegenin ayrıntılı bir haritası çıkartıldı."
Cep Kitapları - III. İç Güneş Sistemi - Mars Uzay Araçları
Reklam
"Sorumuz şu: Yalnız mıyız? Evrenin derinliklerine dikili gözlerin biricik sahibi insanoğlu mu? Doğal duyularımızın birer uzantısı olan aletleri yalnız biz mi yapıyoruz? Gördüğünü ve hissettiğini anlamaya can atan beyinler yalnızca bizlerde mi var? Ve yanıt da bir olasılıkla şu: Yalnız değiliz. Gözlem yapan ve araştıran başka türler de bulunuyor; belki de bizden çok daha etkin bir biçimde. Pek çok gökbilimci buna inanıyor; benim inancım da bu yolda. Bu başka beyinierin nerede olduğunu bilmiyoruz ama bir yerlerde bulunuyorlar. Neler yaptıklarını bilmiyoruz ama çok şey yapıyorlar. Nasıl bir şey olduklannı bilmiyoruz ama zeki yaratıklar. Eğer orada bir yerdelerse bizi bulabilecekler mi? Yoksa çoktan buldular mı? Eğer onlar bizi bulmamışlarsa bizler onları bulabilecek miyiz? Daha doğrusu onlan bulmalı mıyız? Böyle bir şey bizim güvenliğimizi tehlikeye sokar mı? Yalnız olmadığımızı bir kez kabullanince sorulması gereken sorular bunlar ve gökbilimciler de soruyor."
Cep Kitapları
Özgür irade kaçınılmaz olarak zekayla içiçedir.
:D
"Bakışlarımızı yıldızlara çevirir ve onları yakınlarında yaşam, hatta zeki bir yaşam, dahası teknolojik uygarlıkların bulunabileceği birer enerji kaynağı olarak düşünürsek, ilk izlenimimiz yüreklendirici olabilir, çünkü bir sürü yıldız vardır. Birinde yaşam bulamasak bile bir başkasında bulabiliriz. Gerçekte yıldızlar, ilk zamanlardaki bilgisiz gök gözlemcilerini son derece etkilemiştir. İncil'deki öyküye göre Tanrı'nın, İbrahim'in çocuksuz olmasına karşın, onun pek çok kişinin atası olmasını arzu edişi şöyle tasvir edilir: «Ve o (Tanrı), onu (İbrahim'i) dışarı çıkardı ve 'Şimdi göğe, yıldızlara bak ve onları sayabilip sayamayacağını söyle' dedi; ve O, (Tanrı), ona (İbrahim'e) dedi ki, 'Senin tohumların da bu kadar çok olacak.' Ne var ki, eğer Tanrı İbrahim'e sonunda gökteki yıldızlar kadar evlatları olabileceğini, vaat ediyorsa, bu vaadi sanıldığı kadar büyük değildi. Yıldızlar, onların çokluğundan fazla etkilenmeyen gökbilimciler tarafından sayılmıştır. Sonuçta, mükemmel gözlem koşulları altında çıplak gözle görülebileni yıldızların 6.000 civarında olduğu ortaya çıkmıştır."
Cep Kitapları - V. Yıldızlar - II. Samanyolu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.