Kitaplar vardır okunur,
Bir küçük tahta üstünde,
Bir okullu sırasının önünde.
Kitaplar vardır, yürürken okunur
Kimileri ormanlar üstünedir,
Kimileri başka kırlar üstüne.
Arabada okudum kimilerini;
Kimilerini de samanlığa yatıp.
(...)
Kiminde Tanrı'nın varlığı kanıtlanır;
Kiminde varılmaz bu sonuca.
''Yeryüzünde öyle geniş, öyle sonsuz yoksunluklar, umutsuzluklar, öyle sıkıntılar, öyle korkunç şeyler var ki, mutlu kişi mutluluğundan utanmadan düşünemez bunları.''
Benim için seçmek zorunluluğu her zaman çekilmez bir şeydi; seçmek, seçmek gibi değil de, seçmediğimi tepmek gibi geliyordu bana. (...)
Yalnız şunu, ya da yalnız bunu yapmıyordum hiç bir zaman. Şunu yapmayagöreydim, bunu yapmadığıma üzülüyordum, çoğu zaman da birşey yapmayı göze alamadan kalakalıyordum, delicesine, kollarım hep açık gibi, sarmak için kollarımı kapayınca yalnız bir şey sararım korkusuyla hep açık gibi. O zamandan sonra, hayatımın yanlışlığı, birçoklarından vazgeçmeye karar veremediğim için, hiçbir incelemeye uzun boylu devam edememek oldu.