Üretim Tarzlarından Mübadele Tarzlarına

Dünya Tarihinin Yapısı

Kojin Karatani

Dünya Tarihinin Yapısı Posts

You can find Dünya Tarihinin Yapısı books, Dünya Tarihinin Yapısı quotes and quotes, Dünya Tarihinin Yapısı authors, Dünya Tarihinin Yapısı reviews and reviews on 1000Kitap.
"(...) ekonominin siyasetten (devletten) bağımsız biçimde var olduğu inancı. Kapitalist toplumların bir ideolojisinden başka bir şey değil bu."
Sayfa 110 - Metis
Kabileler savaş açarak rakiplerini alt etmeye çalışır, hatta onların kökünü kazıdıkları bile olur. Fakat burada amaç rakiplerini kendine tabi kılmak değildir. Savaş “onur” adına yapılır, bir tür fedakârlıktır. Taraf olan klan topluluklarının her birinde bir tür bağlılık ve kimlik inşa etmeye yardımcı olur, diğer klanların fethedilmesiyle sonuçlanmaz.
Sayfa 78 - Metis
Reklam
Dünya tarihindeki ilk çevre krizine Mezopotamyalıların sulu tarımı neden olmuş, sonuçta bir çölleşme yaşanmıştır.
Sayfa 52 - Metis
... işçiler genelde tüketim mallarını satın alırlar, üretim mallarını değil. Bunları sermaye satın alır. Yine de süreç bir bütün olarak ele alındığında, sermayenin kendisini yeniden üretmesi, işçileri istihdam edip yine işçiler tarafından üretilmiş şeyleri satın almalarını sağlamaktan ibarettir.
Sayfa 266 - MetisKitabı okudu
Para, insanları ve şeyleri 'o' ya dönüştürmüştür. Insanların ve şeylerin ölçülebilir, niceliksel varlıklar muamelesi görmesini mümkün kılmıştır.
Sayfa 200 - MetisKitabı okudu
Meta ancak bir diğer metayla eşitlendiğinde bir değere kavuşur.
Sayfa 137 - MetisKitabı okudu
Reklam
Para sayesinde, korkuya değil gönüllü sözleşmelere dayanarak diğer insanlara boyun eğdirilebilir.
Sayfa 133 - MetisKitabı okudu
...paraya sahip olmak, diğer şeylerin mülkiyetini elde etme hakkına sahip olmak demektir. Bu nedenle para biriktirme arzusu, nesneleri biriktirmek yerine para biriktirmeye yönelik sapkın bir arzu (fetişizm) ortaya çıkar.
Sayfa 93 - MetisKitabı okudu
Ulus-devlet denilen şey türdeş olmayan iki varlığın, yani devlet ve ulusun bir tireyle birleştirilmesidir. Fakat modern toplumsal formasyonları anlayabilmek için bu ikiliye kapitalist ekonomiyi de eklemeliyiz. Yani bu formasyonları Sermaye-Ulus-Devlet çerçevesinde ele almamız gerekiyor. Parçaları karşılıklı olarak birbirini tamamlayan bir aygıttır bu. Örneğin bir kapitalist ekonomi kendi akışına bırakılırsa, kaçınılmaz olarak ekonomik eşitsizlik ve çatışmayla sonuçlanacaktır. Fakat komünal topluluğun ortaklığını ve eşitliği amaçlayan ulus, kapitalist sistemin neden olduğu çeşitli çelişki ve eşitsizliklere çözüm arayışındadır. Devlet ise bu amaçları vergilendirme, yeniden bölüşüm ve çeşitli düzenlemeler yoluyla gerçekleştirir. Sermaye, ulus ve devlet, her biri kendi ilkelerine göre işleyen ayrı ayrı kendilikleridir; fakat öyle bir biçimde iç içe geçmişlerdir ki, tıpkı Borromean halkaları gibi, herhangi biri ortadan kaybolsa diğerleri de dağılır. Buna Sermaye-Ulus-Devlet adını veriyorum.
Sayfa 16
34 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.