Dünya Yazın Tarihi

Antal Szerb
Proust'u okurken nasıl da hiçbir şeyi görmediğimizi, tüm yaşamımız boyunca nasıl da yarı uyur yarı uyanık ilerlediğimizi anlarız şaşırarak.
Sayfa 795
Güney Amerikalı özgürlük kahramanı Bolivar ölüm döşeğindeyken doktoruna en büyük üç delinin kim olduğunu sorar ve doktorun olumsuz yanıtına karşılık şunu söyler: İsa, Don Quijote ve ben . . .
Sayfa 727
Reklam
"Bir erkek ve bir kadın birbirine ancak, erkekteki kadınsılıkla kadındaki erkeksiliğin eşit ölçüde bulunması durumunda uygundur; böylece, birlikte yüzde yüz erkeği ve yüzde yüz kadını yaratacaklardır." Otto Weininger
Sayfa 724
Batı kültür çevresinin üç büyük ozanından ilki olan Dante, Düzen'in insanı, Batı toplumunun üzerinde kurulduğu Katolik düzenin insanıdır; ikincisi olan Shakespeare teze karşı antitezdir, o isyanın, sınırsız özgürlüğün ozanıdır. Üçüncüsü, Goethe, sentezdir, isyan eden güçleri yeniden özenli ve ölçülü bir uyuma yerleştiren yeni Düzen' dir.
Sayfa 266
İngiliz yazınsal yaşamı kültürden uygarlığa dönüşmek konusunda anakara Avrupası'nı bir yüzyıl geride bırakmıştır.
Sayfa 343
Yazmayan yazar, yazan yazara baskındır: Her yaratı bir uzlaşmadır, yaratmayan uzlaşmaz, kendisini tertemiz, dokunulmamış olarak saklar.
Sayfa 797
Reklam
Jules Renard ( 1864-1910)
Yazar küçük kahramanının annesini hiç de sevmediğini itiraf etmeyi göze alır. Hatta, bir defasında, Bücür Beyzade'nin kendisi de bunu babasına söylemeye cesaret eder. Babası ona bakar ve şöyle der: "Ne olmuş yani? Ben de sevmiyorum." Bu küçük sahne aile bunalımını ruhsal betimler yapan yazarların ciltler dolusu kitaplarından daha etkileyici bir biçimde göstermektedir; en temel saygınlıkların yüzyılın sonunda sarsılmakta olduğunu anlatır.
Sayfa 647
Homeros
Bilindiği üzere, Eskiçağ' da hangi kentte doğduğu konusunu "yedi kent kendi aralarında tartışır", bilginler ilkinin haklı olduğunu söylerler, Anadolu'daki İzmir'dir burası.
Sayfa 21
Henry James (1843-1916) modern Amerika'yı, makinelerin insan üzerinde egemenlik kurduğu, kişiliğin standart, resmen belirlenmiş ortalama değer karşısında bir yana itildiği bu ilk ülkeyi hiç mi hiç sevmiyordu. Yaşamının büyük bölümünü Avrupa'da geçirmiş ve sonunda da bir İngiliz yurttaşı olarak ölmüştür.
Sayfa 686
"Su hüzünlü bir öğedir," der, "çünkü tüm dünyayla birlikte ağlar." (Alphonse de Lamartine)
Sayfa 457
Reklam
Klasisizm-Romantizm
Klasisizmin ideali kapalı, kendi içinde bir bütünlüğü olan, dengeli bir uyumdur; romantik ideal kendisini sürekli aşan, uzaklara götüren sonsuz bir arayıştır, esinleyicisi arzudur, nostaljidir.
Sayfa 351
Kitap basımını demokrasi düşüncesi yaratmıştır ve kitap basımı demokrasinin en büyük bağlaşığı ve silahıdır.
Sayfa 241
Bir buluşun doğum anı hiç de rastlantı değildir; insanlar her zaman gereksinim duydukları şeyi keşfederler ve de her zaman gereksinim duyulan şeyi bulurlar. Düşünce artık gerçekten de ortaya çıktığında kitap basımını beklemekteydi.
Sayfa 241
Thomas Mann yaşamı seven birinin ölümü de tümüyle yadsıyamayacağım biliyordu; çünkü ölüm yaşamın bütünselliğine dahildir, tıpkı biçimin içeriğe uyması gibi.
Sayfa 786 - Büyülü Dağ
W. James Anglo-Sakson ruhunda, Bergson Fransız ruhunda ne ise, Nietzsche'nin de Alman ruhunda o olduğunu söylersek, bu yetersiz kalır; çünkü onlardan çok daha ötededir ve yalnızca Almanlara ait değildir; Nietzsche bir dünya olgusudur, yalnızca kendisi duyumsamamıştır bunu, gerçekte de XIX. yüzyıl o olmaksızın tam bir anlam kazanmaz ve başı çektiği XX. yüzyıl da onsuz anlamsızdır.
Sayfa 702
Resim