Dünyamızı Değiştiren On İki Hastalık

Irwin W. Sherman
5/15 yılda bir ,hastalığa duyarlı insan sayısı belirli bir seviyeye ulaştığında yeni bir salgın ortaya çıkar. ..
Sayfa 77 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
binlerce kişi parti kongresi yapmasın dio
Karantinanın geçmişi dehşet yüklüdür; Rönesans'ın acımasız hücrelerinde, insanlar açlıktan ölüme terk ediliyor veya korkunç bir yalnızlık içinde ölüyorlardı. Fakat günümüzde insanlar, yapılması gerekeni yapacak ve bir salgın olduğunda, halka açık yerlerden uzak duracak ve olanaklıysa evlerinden çıkmayacaktır.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Hayat adil değildir. Kimileri hasta, kimileriyse sağlıklıdır.
Sayfa 1 - Miras hastalık: Porfiri ve HemofiliKitabı okudu
Geçmişi hatırlamayanlar onu yeniden yaşamak zorundadır.
Sayfa 269 - AıdsKitabı okudu
cahillikten ölmek resmen
Batı Avupa'da tüberküloz epidemisinin en yaygın olduğu 1800'lü yıllarda enfekte kişiler aşırı zayıflıkları, uzun boyun ve elleri, parlak gözleri, solgun tenleri ve kırmızı yanakları ile güzel ve erotik olarak kabul ediliyorlardı. Ancak bu “güzelliğin" bir bedeli vardı: Kişinin kendi kanı içinde boğularak acılar içinde ölmesi. Tüberküloz kronik bir enfeksiyon hastalığı olarak tanınmadığı ve anlaşılmadığı için romantikleştirilmiş, mitleştirilmiş ve ruhanileştiren bir güç olarak kabul edilmiştir.
Sayfa 145Kitabı okudu
''5 ile 15 yılda bir, hastalığa duyarlı insan sayısı belirli bir seviyeye ulaştığında yeni bir salgın ortaya çıkar.''
Reklam
korkunç. kolera
Kolera korkunç bir hastalıktır. Başlangıçta tek belirtisi, önceden hiçbir uyarı olmaksızın bağırsakların boşalmasının getirdiği şaşkınlıktır. Şiddetli krampların başlamasıyla şaşkınlık ıstıraba dönüşür. Pirinç suyu görünümünde, çok fazla miktarda sıvı anüsten dışarı akar. Ağrı arttıkça kişi az da olsa rahatlamak için çenesini dizlerine dayayarak büzülür; soluğu dişlerinin arasından ıslık gibi çıkar. Ölümün bu evre de gerçekleşmesi durumunda bacaklar açılamayacağından kurban, fetüs pozisyonunda gömülmek zorunda kalır. Bu ilk atakta ölmeyenleri ise acılı ve yavaş bir ölüm beklemektedir. Avurtlar çöker. Kontrolsüz sıvı kaybı yavaşlasa da devam eder. Sulu dışkıda bağırsak mukoza parçacıklarına rastlanır. Saatler geçtikçe deri kararır, gözler anlamsız ve boş bakar. Ve hayat sona erer.
şikayet edilebilir bir durum değil?!
"Hayat adil değildir. Kimileri hasta, kimileriyse sağlıklıdır." Bu sözleri 1962'de Amerika Birleşik Devletleri Başkanı John. F. Kennedy söylemiştir.
1530'da Girolamo Fracastoro (1483-1553), Büyük Çiçek denen hastalığa, Apollo'yu lanetlemesine çok kızan Tanrı'nın yeni bir hastalıkla cezalandırdığı hayali çobanın adını vermiştir: Syphilis (sifilis).
Sayfa 117Kitabı okudu
Yoo
Kimilerine göre tüberküloz, Tanrı'nın hem zenginlere hem de yoksullara gönderdiği ve insanın elini kolunu bağlayan bir hastalıktı.
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
Verem ....
Tüberküloz kurbanı olan çok sayıda ünlü isim vardır. . Baruch spinoza (1633-1667) Johann wolfgang goethe (1749-1832) Friedrich schiller (1759-1805) Fyodor Dostoyevski (1821-1881) Anton Çehov (1860-1904) Sir walter scott (1771-1832) D.H Lawrence (1885-1930) Percy bysshe shirley (1792-1822) John keats (1795-1930) Alexander pope (1688-1744) Samuel johnson (1709-1784) Jean antoine watteau (1684-1721) Niccolo paganini (1782-1840) Elizabeth barrett browning (1806-1861) Igor stravinski (1882-1971) Robert louis stevenson (1850-1894) Edgar Alan Poe (1809-1849) Franz Kafka (1883-1924) Amadeo modigliani (1884-1920) Frederic chopin (1810-1849) Hanry David Thoreau (1817-1862) George Orwell (1903-1950) Elenor Roosevelt (1884-1962) Vivien Leigh (1913-1967)
Sayfa 152 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Hastalığın neden olduğu yaraları gizledikleri için, peruk ve eldiven takma modasının da Büyük Çiçek'le ilişkili olduğu öne sürülür.
Sayfa 117Kitabı okudu
Eyvah.
1994'te Zaire'deki Goma'da görülen kolera salgınında isyancı Tutsilerden kaçan ve çoğu Hutu olan yarım milyon Ruandalıdan 50.000'i ölmüştür. Bu salgın sadece yirmi bir gün sürmüştür!
Kemoterapi çağı, Paul Ehrlich’in Frankfurt'taki çalışmalarıyla başlamıştır ve günümüzde de devam etmektedir.
Sayfa 133Kitabı okudu
Veba..
1346 yılında Moğol ordusunda veba salgini baş gösterince ,liderleri vebadan ölenlerin cesetlerini Kaffa surlarının üzerinden atmak için mancınık kullanılmasını emreder... 1930 larda japon ordusu vebayla enfekte pireleri uçaklardan bırakarak veba yı Çin de yaymaya çalışmıştır .... 1990 larda sovyetler biyolojik silah olarak kullanılabilecek bir aerosol geliştirmiştir. .bu materyalin stoklarının akıbeti bilinmemektedir...
Sayfa 108 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Resim