Fransız İhtilali’nin aslında Tapınakçıların yüzyıllar önce ölmüş Üstatlarının intikamı olduğunu; AIDS’in siyahileri ve eşcinselleri yok etmek için ABD laboratuvarlarında üretildiğini; Lady Diana’nın İngiliz gizli servisi tarafından öldürüldüğünü; insanoğlunun aslında aya hiçbir zaman ayak basmadığını; dünyanın gizliden gizliye Bilderbergler, masonlar, ‘İlluminati’, Cizvitler ya da Rockefeller, Rothschild gibi multimilyarder aileler tarafından veya George Bush ve seçimlerdeki rakibi John Kerry’nin de üyesi olduğu "Kurukafa ve Kemikler" gibi kardeşlik örgütleri tarafından yönetildiğini düşünen belki milyonlarca insan var. Resmi tarihin yalanlarla dolu olduğunu, GERÇEK’in (evet, büyük harfle) "Siyon Liderlerinin Protokolleri" ya da "Turner Günlükleri" gibi kitaplarda yazılı olduğunu düşünenler de aynı insanlar. Azınlık olabilirler, ama artık sessiz ve anlamsız bir azınlık oldukları söylenemez.
Komplo teorilerine neden bu kadar çok insan inanıyor? Gençliğinde bu teorilere kendisi de inanmış olan yazar Dünyanın Efendileri adlı kitabında, Benjamin Disraeli’den, Alexandre Dumas’a, Stendhal’a kadar ele aldığı tarih ve edebiyat içinde; "Simpson Ailesi"nden "X-Files"a kadar popüler televizyon ve sinema kültüründe bu sorunun cevabını arıyor.
