İnsanlar doğdukları an itibariyle kendilerine işlenilenler doğrultusunda mı hayatlarını sürerler?
İnanışlar en azından bu yönde midir?
İnsanlar gerçekten birine tapmak zorunda mı?
İnanmadan varlıklarını sürdüremiyor, insanlıktan çıkıyorlar mı?
Tanrı var ise neden kendini daha kesin olarak belli etmiyor, haksız ölümlere, kendi gibi olduğunu savunanalara 'işte ben burdayım, sizi izliyor, yeri geldi mi kolluyorum' demiyor.
Kitap bu gibi sorulara yol açıyor ve sonunda kazanan........... Okuyun öğrenin.
Bu arada günümüzde de kendini Mesih, peygamber yerine koyan, kitaba güncellemeler getirenler var, hani hatırlatayım
.
Kitapta din unsuru ortadan kalkıyor.
Sadece Katolikler ve Ateistler var. Doğudan, Romaya doğru yayılan Tanrı yoktur, insan vardır, biz var oldukça yaşam devam eder düşüncesi ile tüm dünyayı bir araya toplayan bir adam ve Tanrının varlığını derinden yaşayan, inanan başka bir adam olan Papa'nın hayata bakış açılarını ve mücadelelerini okuyacaksınız.
Ateistimizin fikrini genel olarak başkası tarafından anlayacaksınız.onun bakış açısı herkesi bir araya toplayıp, düzgünce ayrım yapmadan yaşamak ama bir yandan da kendini Mesih ilan edip, ona tapmasını istemesi var! İnanmayanlarıda ortadan kaldırmak için savundugunun tersi işler yapması mevcut. Der ki 'insanlar birşeyd inanmak, tapmak zorunda. Yol gösteren biri olmalı!
Papa kendi anlatacak.neden diyecek Tanrıya inanmayıp, insana yapıyorsunuz ve bir yandan mücadele edip, tanrıdan yardım beklerken, bir yandan inanışı ile mücalede verecek
Ve birde ikilemde kalan var tabi. O daha karışık...
