Antik Çağlardan 20. Y.Y. Başına Kadar

Dünya'nın Gizli Tarihi 1

Turgut Gürsan

Dünya'nın Gizli Tarihi 1 Quotes

You can find Dünya'nın Gizli Tarihi 1 quotes, Dünya'nın Gizli Tarihi 1 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Sarman Kardeşliği Ve Nemrut’un Sırrı:
  1920’de Gurdjieff batıya geldi ve Fransa’da kendi adına bir gizem veya ezoterizm okulu açtı, okulun izlediği yol çok eski bir ezoterik okulun yoluydu, yani “Sarman Kardeşliğinin…” Sarman Kardeşliği temelinde büyük bir ihtimalle, bir zamanlar Kuzey Mezopotamya’da gelişip, yayılan ama sonra yok edilen Hıristiyan Gnostik Okulu’ndan geriye kalanlar bulunuyordu. Gurdjieff’in kurduğu örgütün en uzak geçmişinde yer alan kayıp gizem okulu Anadolu’daydı. Yazar Gilbert sıkı bir arayışın ve gizem dedektifliğinin sonucunda Gurdjieff’in izine rastladı. Filistin’de ortaya çıkan iz, Fransa’dan gelen izle Anadolu’da birleşiyordu. Ve Gilbert artık sonuçtan emindi; kayıp “Kardeşlik Okulu”nun liderini ve yerini bulmuştu. Gilbert’e göre örgütün kurucusu Commagene Kralı I. Antiochus, yeri ise Nemrut Dağıydı.
Yeni Ahit-İncil:
Kafkas dağlarından ve Ortadoğu’dan gelen Aryanlar’ın birçok ülkeye “Tanrının Oğlu” efsanesini beraberlerinde götürdüklerini görüyoruz. Bunların büyükçoğunluğu Hz. İsa’nın adının bile duyulmadığı zamanlarda yaşamışlardı. İşte bunlardan birkaçı:
Reklam
Yahudilik, çok öncelerden beri, hem ezoterik kültlere, hem de “Gizemli Tanrı” ve “Demiurgos” kavramlarını çağrıştıran iki katlı bir felsefeye sahipti. Örneğin, Essene’ler kendilerinin, sıradan insanlara ve hatta Kudüs’te yaşayan rahiplere bile verilmeyen bazı bilgilerin sahibi olduklarını savunuyorlardı. Essene’ler ile Hıristiyanlık arasındaki kuşku götürmez ilişkiler epey tartışılmıştır. Essene’lerin cinsel oruç ve ortak topluluk yaşam konusundaki yaklaşımları ile Hıristiyanlığın ilk dönemlerindeki manastır keşişliği arasındaki benzerlikler dikkat çekicidir. Hem Essene’ler hem de ilk dönem Hıristiyanlar popülizm, Mesihçilik ve şiddet eğilimi konularında birleşmektedirler.
Hz. Musa Gerçekte Kimdi?
Hz. Musa efsanesinin muhtemel kaynağı, Akat Kralı I. Sargon’dur. Yahudiler Babil esareti sırasında bu efsane ile tanışma fırsatını bulmuşlardı. Gerçekten de Sargon hikayesi, Musa’nın hikayesiyle paralellik göstermektedir. Musa’nın doğum hikâyesi, Akat Kralı I. Sargon yaşadığı zamanlarda yani, Hz. İsa’dan altı yüzyıl önce ortaya çıkmıştı. Yani Musa’nın bilinen hikâyesinden yüzyıllarca önce… Musa hikâyesinin başka eski kaynaklardan alındığını gösterir deliller vardır.Örneğin, antik Şarap Tanrısı “Bacchus” da aynı Musa gibi suda bir sepetin içinde bulunur, Kızıl denizi yararak geçer, yasaları taş levhalara yazar ve ordularına alevden sütunlar önderlik ederdi.
Tam tersine, size bütün açıklığı ile Marksizmin iç yüzünü göstereceğim. Marksizm, felsefi bir sistem olmaktan ziyade, ekonomik ve politik bir sistemdir. Devrim için hazırlanmış bir komplodur. Felsefe, ekonomi, politika ve hakikatler bizi devrime götürdüğü ölçüde, bizim için tek mutlak gerçektir. Felsefe, ekonomi, politika ve ahlakta ‘sübjektif gerçek’ diye bir şey yoktur. Bütün bunlar devrim diyalektiğine bağlıdır. Tek gerçek, tek hakikat, her gerçek Marksistin devrimci olmasıdır. Lenin’in de belirttiği gibi, ‘mutlak devrim’ gerçeği karşısında diğer bütün gerçekler izafi-göreceli’dir. Marks bir dahiydi. Sermaye eleştirisi üstün bir yapıttı. Ona göre Komünizm zafere ulaşacaktı, çünkü bu zaferi ona ‘Sermaye’ hazırlıyordu. Bu Marks’ın ana tezidir.
Hıristiyanlık aslında-Hıristiyanlığın bizzat kendisi tarafından lanetlenenPagan Güneş dinidir. O, aynı zamanda yine Papa tarafından lanetlenen bir Astroloji dinidir. Kilise hiyerarşisi tabii ki bunları biliyordu ama önemli olan Hıristiyanların bunları bilmemesiydi!..
Reklam
Herzog’un Keşifleri Sonucunda:
Eski Ahit’in Yahudi Tanrısı’nın: Ish.Kur = Hadad = ElŞadday = Baal = Yahve olduğu ortaya çıkmıştır. Yani Yahve’nin tanrılar panteonununen üst basamağındaki tanrı “El” olmayıp, ona isyan eden oğlu Ish-Kur, Baal, Hadad, El-Şadday olduğu anlaşılmıştı.
BABİL KARDEŞLİĞİ
İngiliz araştırmacı yazar David Icke’ye göre Sümer toplumunun gelişmesi ve en üst seviyeye çıkması, Mars’dan geldiği iddia edilen Aryan ırkın, Kafkas dağlarından Ortadoğu bölgesine doğru ilerlemesi ile mümkün olmuştu. Gerçekten de Sümer, Mısır ve İndus Vadisinde aniden çok ileri uygarlık seviyesinde toplumlar ortaya çıkmıştı. Bugün dünyayı kontrol eden kardeşlik örgütlerinin kökeni Babil’in Aryan rahiplerine kadar uzanmaktadır. Eski yazılara ve efsanelere göre, Babil’in kurucusu Nemrud’du. Güçlü Tiran Nemrud, bir dev olarak tasvir edilir. Arap inançlarına göre, Baalbek-Lübnan’deki her biri 800 tonluk üç taşı ve ilginç yapıları inşa eden veya ettiren Nemrud’du. Nemrud ve karısı Kraliçe Semiramis “Titanlar” diye bilinen bir kan bağından geliyorlardı.
“Hindistan’da Krişna, Hindistan’ın Buda Sakia’sı, Bermuda’nın Salivahana’sı, Mısır’daki Osiris ve Horus, İskandinavya’da Odin, İran’da Zerdüşt, Fenike’de Baal ve Tauat, Tibet’te Indra, Suriye Babilon’da Tammuz -Temmuz, Frigyalılar’ın Attis’i ve Mexico’nun Quetzalcoatl’ı” v.b. gibi Bunlardan başka “Tanrının Oğulları” da vardı; Hıristiyanlıktan önceki Roma-Pers Tanrısı Mitras ve Küçük asya’daki Dionyysus ve Bacchus gibi. Mitras3, bugün gizli örgütlerin halen kullandığı bir semboldür ve “kanatlı bir aslan”la sembolize edilir. Masonluğun üstat derecesinde “Aslan”la ilgili referanslar vardır. Bunlar eski Mitra gizem okulu sembolizminden gelmektedir. Mitra ayinlerinde inisiyelere “aslanlar” denir ve alınlarına “Mısır haçı” çizilirdi.
SÜLEYMAN TAPINAĞININ VE HZ. İSA’NIN FAKİR ASKERLERİ TARİKATI -TAPINAKÇILAR-
Tapınak şövalyeleri, Kudüs’deki Süleyman Tapınağı’nda Avrupa’dan gelen dokuz kişi tarafından kurulmuştu. Her ikisi de Mason olduklarını açıkça ifade eden Christopher Knight ve Robert Lomas “The Second Messiah”-İkinci Mesih adlı kitapta Tapınakçı örgütünü kuran soylu Avrupa ailelerinin kökenlerinin Davud -David- ve Harun’un -Aaron- Yahudi kan bağına dayandığını iddia etmektedirler.
Sayfa 139Kitabı okudu
142 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.