Çevre ve Büyük Uygarlıkların Çöküşü

Dünyanın Yeşil Tarihi

Clive Ponting

En Eski Dünyanın Yeşil Tarihi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Dünyanın Yeşil Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Dünyanın Yeşil Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... Az gelişmiş ülkelerin tek seçeneği, geliri ve ihracatı yükseltmek için belirli ürün türlerinin ve madenlerin üretimini artırmaktı. Bu yaklaşımdaki sorun, üretimin artmasıyla fiyatların düşmesi, gelirin azalması, yalnızca birkaç çeşit mala bağımlı kalınması ve hassasiyetin artmasıydı. Bu dengesiz kalkınmanın sonucu, giderek artan bir adaletsizliğin yaşandığı bir dünya oldu. Sanayileşmiş ülkeler, ellerinde bulunan kaynakların sınırlaması olmadan yaşayabiliyordu. Sanayi üretimi için hammaddeleri hazırdı, hızla artan nüfusu besleyecek gıdalar ithal edilebiliyordu. Bu imkanlar, tüketimdeki büyük artışın ve dünyada görülmemiş en yüksek maddi standartların temelini oluşturuyordu. Bu gelişmelerin bedelinin büyük bölümü sömürü, yoksulluk ve acı biçiminde, dünyanın geri kalan halkları tarafından ödeniyordu. Giderek artan bu adaletsizliğin yarattığı çevre sorunları da zenginler ile yoksullar arasında eşit dağılmadı. Bugün yaşadığımız çevre sorunları ancak, 1500 yılından bu yana dünya ekonomisinin yarattığı yapı incelenince anlaşılabilir. (Ponting C., Dünyanın Yeşil Tarihi, s. 241)
"Genel anlamda dünyada herkesi yeterli düzeyde besleyecek kadar yiyecek var;asıl sorun,bu yiyeceklerin adaletsiz dağılımı."
Reklam
Zengin toplumlar yaratmak
Süregelen tüketim baskısı,bütün toplumlarda ortak olan bir güç unsurunu yansıtıyordu: Gösteriş için tüketim.
Machiavelli
Devlet işlerinde, [sorunları] öngörebilirsek (ki bunu ancak yetenekli insanlar yapabilir), bu sorunların yol açabilecegi sıkıntılar hızla çözülebilir; fakat öngörü eksikligi nedeniyle bu sorunlar herkesin görebilecegi boyutlara ulaştıgında, artık çözüm yoktur.
Paskalya Adası'nın sömürgeleştirilmesi, insan yerleşimlerinin dün­yaya yayıldığı uzun sürecin son aşamasında gerçekleşti. Adaya insan­ların ilk kez 5. yüzyılda gittiği düşünülüyor; yani Batı Avrupa'da Roma Imparatorluğu'nun çöktüğü, Çin'de Han Hanedanı'nın yı­kılmasıyla başlayan kaosun 200 yıldır sürdüğü, Hindistan'da kısa ömürlü Gupta
Paskalya Adası'nın kaderini daha geniş kapsamlı yorumlamak da mümkün. Paskalya Adası'nda olduğu gibi tüm dünyada da, insan top­luluklarını beslemek ve bütün taleplerini karşılamak için sınırlı düzey­ de kaynak var. Ada halkı gibi, dünyadaki insan nüfusunun da kaçabi­lecek hiçbir yeri yok. Dünyadaki doğal çevre, insanlık tarihini nasıl bi­çimlendirdi ve insanlar içinde yaşadıkları dünyayı nasıl biçimlendirip değiştirdi? Diğer topluluklar da, ada halkının düştüğü tuzağa mı düştü? Insanlar 2 milyon yıldır, gittikçe karmaşıklaşıp teknolojik yönden ge­lişen toplumları ve artan nüfusu besieyebilmek için daha fazla besin ve daha fazla kaynak bulmayı başarıyor. Ama ellerindeki kaynakları, sonunda ölümlerine yol açacak biçimde tüketmeyen ve yaşam destek sistemlerine geri dönüşü olmayacak zararlar vermeyen bir yaşam tarzı bulmak konusunda ada halkından daha mı başarılı oldular?
Reklam
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.