Önümüzdeki günlerde halkımız daha fazla sömürüye itilecektir. İşsizlik ve pahalılık artacaktır. Yoklar, kıtlıklar yaygınlaşacaktır. Sömürücülere daha fazla kâr yolunda dikensiz gül bahçesi yaratılmak istenecektir.
Türkiye 1978'de gerçek yerini bulmak zorundadır. Barış yaratılmalıdır toplumda. Barış ama nasıl bir barış? Yenilgiyi, ezilmeyi benimseyenlerin, gericilik akımları önünde boyun eğenlerin, ya da bunlara göz yumanların, başını başka yöne çevirenlerin barışı değil. Türkiye'nin kurucusu Atatürk'ün temel ilkelerine dayanan, Anayasa çizgisinde, çağdaş uygarlık, bilim ve kültürden hız alan bir toplum anlayışının, bir dostluk ve kardeşlik havasının egemen olacağı bir barış...