Dünyaya ve Kendimize Dair

Zygmunt Bauman

Dünyaya ve Kendimize Dair Sözleri ve Alıntıları

Dünyaya ve Kendimize Dair sözleri ve alıntılarını, Dünyaya ve Kendimize Dair kitap alıntılarını, Dünyaya ve Kendimize Dair en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Özgür bir kişinin, özgürlüğü için ödemesi gereken bedeldir bu ve ancak özgürlükle birlikte ortadan kaldırılabilir. Ancak iyilik ve kötülük arasındaki farka ilişkin o mutlu cehalet durumuna geri dönmek (mutluluğun farkında olmamanın mutluluğu!), Âdem ve Havva’nın soyuna -bildiğimiz üzere- kati olarak yasaklanmıştır. Bir kez kaza­nıldığında bir daha hiç unutulmayan iyi ve kötü arasındaki farkın farkındalığı ve ideal mutluluğun kapıları, her şeyden öte bir meleğin alev almış kılıcı olan Hamale-i Arş tarafından korunur. Ancak bu farkındalığı unutmak ve/ya onun iyi ya da kötü ama sonsuz eşlikçisi olan sorumluluğu da bu farkındalıkla beraber gözden çıkarmak bizlere esareti çağrıştırıyor. Özgürlüğü tatmış biri ondan mahrum bırakıldığında, cehennemin sülfür dolu, yakıcı kazanlarına atılmış gibi hissedecektir kendisini. Özetleyecek olursak, cennetin mutluluğuna geri dönüş bizlere kati biçimde yasaklanmıştır. Aramızdan bazıları kimi zaman o mutluluğa geri dönmenin hayalini kurabilir, ama bunu sadece dönmenin mesuliyetini üstlenerek yapabiliriz (er geç farkına varacağımız üzere -ne yazık ki çoğunlukla iş işten geçtiğinde).
Din propagandası yapmak düpedüz aptallıktır; bunun bir anlamı yok. Çevremizdeki dün­yayı öğrenmek, dinlemek ve keşfetmek zorundasınız. Ben bir görüşme sonrasında, bir görüşmenin daha olmasını istiyorum; çünkü yeni fikirler doğuyor ve yeni ihtiyaçlar keşfediliyor. Bu­luşmak, dinlemek, düşüncenin alanını genişletmek önemli. Dünya birbirine yaklaşan ve birbirinden ayrılan yollarla dolu. Önemli olan bu yolların bizi îyi’ye götürmesi.
Reklam
Siyasetçiler tarafından parçalanan dünyanın geri dönüşsüz biçimde bölündüğü, içerisinde rollerin dağıtılmış olduğu, bir zamanda, gelecek için standartlar geliştiren bir grup Platoncu’ydu
Wolfgang Goethe’nin, hayatının sonlarına doğru, yaşadığı hayata ilişkin bir değerlendirme yapması istendiğinde verdiği iddia edilen yanıt geliyor aklıma. “Çok mutlu bir hayatım oldu” diyor Goethe ve sonrasında hemen ekliyor “ama tamamen mutlu geçen tek bir hafta hatırlamıyorum.” Bu yanıtın barındırdığı mesajı, benim okuduğum gibi okuyabileceğine güveniyorum: Mutluluk hiçbir sıkıntının olmamasında değil; mevcut sıkıntılarla yüzleşme, mü­cadele etme ve onların üstesinden gelme eylemlerinde yatar. Bu mesaj günümüzün mutlulukla eş anlamlı görülen ve neredeyse evrensel bir külte dönüşmüş olan bedensel ve ruhsal rahatlık, endişe yokluğu ve emeğin (özellikle de sürdürülebilir emeğin) fuzuli hale gelmesi durumlarından ya da aynı şekilde yaygın olan mutluluğa giden bütün yolların alışveriş merkezlerinden geçtiği inancından ne kadar da farklıdır.
Palomar Italo Calvino’nun son romanıydı. Tartışmaya açık olsa da romancılar arasındaki en iyi filozoflardan ve filozof­lar arasındaki en iyi romancılardan biri olan Calvino, Palomar'ı ölümünden iki yıl önce yayımlamayı başardı. Gustave Flaubert ise Bilir Bilmezler adlı kitabını kendi ölümünden önce yayımlayamadı; daha uzun yaşasaydı da kitabı
Ah keşke insanı sorumsuzlugun mutlu uykusundan uyandıran şeyin ne olduğunun yanıtını bulabilsem...Neden bazı insanlar bu uyanışı yaşar da bazıları yaşamaz?
Reklam
69 öğeden 121 ile 69 arasındakiler gösteriliyor.