"Söz hakikati dile getiremiyorsa eğer, sükût, hakikatin korunmasıdır."
Mehmet Akif Ersoy'un son on yılını âdeta susma orucu şeklinde geçirdiğini söyleyebiliriz.
O ömrünün elli üç yılını konuşarak, aktif mücadele ederek, yazarak, koşturarak, son on yılını ise suskunlukla geçirmiştir.