Sanki benim devemi götürdüler. Baya içerledim. Belki böyle nice hikayeleri vardır sokaklarda ayakkabısız, kıyafetsiz aç ve perişan halde olanların.Bizim okuduğumuz kitaplarda çok azının geçtiğini düşünüyorum...
Düş ve GerçekSamed Behrengi · Oda Yayınları · 1998275 okunma
Büyük şehirlere daha iyi kazanıp daha iyi yaşamak için gelip adamın oğlu Latif ile sınıf farkını pek üzücü deneyimlerle paylaşıyoruz.. Büyüklerin yoksulluğa kendi açılarından yaklaşımı daha kaderci olsa da, çocuklar hiç anlayamadığı için hem onların, hem de ailelerinin kalbi kırılıyor, bir türlü cevap veremedikleri tek soruyla;
NEDEN ???
Fakir bir çocuğun masum hayallerini anlatan üzücü ama eleştirel yönü çok başarılı bir hikâye. İran ve diğer dünya halklarına, adalet, eşitlik, dogmayı sorgulama, direnebilme gibi öğütlerde bulunan metinler yazan bu yazar okunmalı,okutulmalı.
Samed Behrengi bu eseriyle beni fethetti diyebilirim. Okurlar daha çok ' Kara Balık' kitabıyla tanıyorlar yazarı. Nasipse olursa onu da okumak istiyorum Bu kitap bir çocuk kitabı fakat mesajlar yetişkinlere aslında. Küçük bir çocuk olan Latif babasının iş bulmak umuduyla taşındığı Tahran'da babasının gündüzleri satış yaptığı el arabasında geceleri babasıyla uyuyarak yaşıyor ve tek gerçeği gündüzleri oyuncakçı da geceleri rüyalarında gördüğü deve. Latif bu deveyi öyle sahipleniyor ki alamayacağı halde fiyatını öğrenmeye bile çalışıyor ve satıcı inatla başkasına satıyor. Çoğu gece aç uyuyan Latif bu oyuncağı öyle istiyor ki. Bir çocuğun fakir de olsa zengin de olsa gerçekliğinin basit bir oyuncak hayali olabileceğini görüyoruz. Yazar burada yaşam koşulları ne olursa olsun her çocuğun her halükarda çocuk olduğunu gösteriyor.
Aynı diğer Behrengi kitapları gibi çocuk kitabı görümünde bir toplum eleştirisi gibiydi. Bir tarafta Tahran’ın zengin kesimi, diğer tarafta da birçok zorlukla boğuşan yoksul kesimi. Bu derin uçurumun özellikle alttaki insanları günbegün dibe çekmesi de çok acı vericiydi. Aradaki uçurumun yalnızca rüyalarda kapanması da gerçekten çok üzücüydü. Ayrıca 79’daki İran Devrimi’nin öncesine dair de güzel bir örnekti bu kitap. Her ne kadar ekonomik olarak adaletsiz bir İran olsa da devrimden önceye kıyasla şüphesiz daha özgür bir ortamı vardı. Belki de Behrengi’nin devrimi görmemesi de iyi olmuştur bu bakımdan. Hoş yaşadığı dönemde de kıymetini bilen olmadı ya gerçi.