Paradokya serisi kitap yorumu(8/10)
Kitabı yorumlamadan önce paradokya alemini biraz tanımanız gerekiyor,bu yüzden kısaca açıklayayım. Paradokya alemi insanların eline düşen gizemli bir kitabı okuyup bitirmeleri sonucu rüyalarında oluşan bir evren. Bu evrendeki en büyük ödül ise uyanabilmek. Çünkü eğer paradokya evrenindeki kendilerine verilen görevi yerine getiremezlerse gerçek hayatta bir daha uyanamıyorlar. Gizemli kitapta ise - gizemli olmasının sebebi kitabın ellerine esrarengiz şekillerde ulaşması- paradokya alemine girip görevlerini yerine getiren karakterlerin yaşadıkları yazıyor. Yani karakterlerimizin paradokya aleminde yaşadıkları kitaba aktarılıyor ve alemin diğer misafirleri de onların maceralarını okuyor. Paradoks kelimesini duymuşsunuzdur, kitaptaki karakterlerimizin karşısına hep farklı bir paradoks çıktığı için paradokya alemi olarak adlandırıldığını düşünüyorum. Şimdi geçelim seri yorumuna... Kitaptaki karakterlerimizin karşısına şifreler çıktığında onları kitabın devamını anlayabilmek için bizim de çözmemiz gerekiyor. İlk başlarda biraz zorlanmış olabilirim ama sonra sınıfta arkadaşlarımla, evde ailemle çözmeye çalışmak çok eğlenceliydi. Tabi çözünce de insan kendini mutlu hissediyor . Ayrıca ne zaman kitabın devamında bu olacak diye kurgulasam bambaşka bir şeyle karşılaşmam da hoşuma gitti. Distopya ve kriptolojiyi sevdiğim için seri bana çok anlamlı geldi. İlk kitaptaki karakterlerin yeri ayrı ama en şaşırtıcı kitap Düşler Ülkesi diyebilirim. Cem Gülbent tanıdığım en başarılı yazardan. Kitaplarını okumanızı öneririm. Uzun lafın kısası @genctimas ve distopya severler okuyuuuun...
