Nerde o eski ramazanlar... "Düşte!"
Eskiye duyulan özlem hoş ama eskiye ve eskide kalana hayıflanmak garip geliyor. Eskiyi yeniye eviren ve yenide eskinin izlerini silen bizleriz. Bir de sanki dünyadan hariç varlıklar gelip bozmuş gibi şikayet ederiz çok şeyden. Eski ramazanlar, eski bayramlar, eski muhabbetlee, eski oturmalar vesaire.
Düşte Kalan, düşte kalanları belki de bir daha kolay kolay yaşamayacak anekdotları, yaşantıları anlatıyor. Bize yabancı olmayan ama bizim yabancılaştığımız kavramları, hayatları, olayları, sözleri, güzellikleri hatırlatıyor.
Geçmiş, geçmiş ve gitmiş. Elbette yeni şeyler söylemek lazım ancak bu neden geçmişin güzelliklerinin gölgesinde olmasın ki? Düşte kalmasın; zihnimizde, kalbimizde ve yaşantımızda kalsın bazı şeyler. Neler mi?