2017 Temmuz - Ağustos

Düşünbil - Sayı 60

Düşünbil Dergisi

Düşünbil - Sayı 60 Posts

You can find Düşünbil - Sayı 60 books, Düşünbil - Sayı 60 quotes and quotes, Düşünbil - Sayı 60 authors, Düşünbil - Sayı 60 reviews and reviews on 1000Kitap.
Spinoza neden hâlâ önemli?
Spinoza ısrarla belirtir ki gerçek dindarlığın ya da dinin, dinî merasim ya da ritüellerle ilgisi yoktur. Oruç, ayin ve kurban adeti ibadetleri gibi organize dinlerin tüm bu unsurları, hangi tarihi-politik kökten gelirse gelsin batıl inanca dayalı davranışlardır ve herhangi bir "varoluş nedeni"nden (raison d'etre) yoksundurlar. Bunlar yalnızca din adamları tarafından desteklenmeye devam edilir ki uysal ve itaatkar inananlar yaratabilsinler.
Sayfa 27 - Steven NadlerKitabı okudu
Spinoza neden hâlâ önemli?
Teolojik-Politik İncelemeler'inde Spinoza, İncil'in gerçekte Tanrı tarafından yazılmadığını ileri sürer. Tanrı ya da Doğa bir şey duyurmak ya da dikte ettirmek kapasitesine sahip değildir -ki yazmaya hiç değil-. Kitap "göklerdeki tanrı tarafından insan ırkına gönderilen bir mesaj" değildir. Tam tersi, gayet dünyevi bir metindir. Çeşitli sosyo-ekonomik alt yapıdan bazı yazarların, uzun bir zaman dilimi içinde farklı yerlerde, farklı tarihi ve politik şartlarda yazdıklarının kopyaları, o kopyaların kopyaları nesilden nesle geçmiştir.
Sayfa 26 - Steven NadlerKitabı okudu
Reklam
Spinoza neden hâlâ önemli?
"Özgür bir insan ölümü her şeyden daha az düşünür ve onun bilgeliği ölüme değil hayata kafa yormasındadır."
Sayfa 26 - Steven NadlerKitabı okudu
Spinoza neden hâlâ önemli?
Bir insan, Tanrı'nın erdemli davranışı ödüllendireceğine, kötü olanı cezalandıracağına inanırsa, hayatı umut ve korku duygularıyla yönetilecektir. Seçilenlerden olma umudu ve sonsuz lanete mahkum olma korkusu. Bu tür akıldışı tutkularla yönetilen bir hayat, Spinoza'ya göre, akılcı özgürlüğe değil esarete dayalı bir hayattır. Akılla değil tutkuyla hareket eden insanlar din adamları tarafından kolayca yönlendirilirler.
Sayfa 26 - Steven NadlerKitabı okudu
Spinoza neden hâlâ önemli?
Spinoza, sıklıkla panteist olarak etiketlendirilir; fakat ona ateist demek çok daha doğru olacaktır. Spinoza, Doğa'yı ilahlaştırmaz. Doğa, tapınmaya gidecek bir korku ya da dinî saygının nesnesi değildir. "Bilge insan, Doğa'yı anlamaya çalışmalı, bir aptal gibi ağzı açık bakmamalı ona," der Spinoza. Tanrı ya da Doğa'ya karşı alınabilecek tek tavır onu akıl yoluyla anlamayı arzulamaktır. Akıldan çok tutkuyla hareket eden insanlar kolayca yönlendirilirler.
Sayfa 25 - Steven NadlerKitabı okudu
Spinoza neden hâlâ önemli?
Spinoza'nın felsefesi, İbrahimî dinleri gönderen Tanrı'nın inkârına dayanır. Onun Tanrı'sı yüce ve ilahî bir Tanrı'nın psikolojik ve ahlaki özelliklerinden yoksundur. Spinoza'nın felsefi başyapıtı Etika'daki Tanrı (Deus) insana benzemez. İnançları, umutları, tutku ve duyguları yoktur. Spinoza'nın Tanrı'sı, iyi ve bilge olmadığı gibi, yalnızca emirlerine uyanları ödüllendiren; kötü yola sapanları cezalandıran bir kanun koyucu da değildir. Spinoza için Tanrı doğadır; var olan her şey doğadır ("Deus sive Natura" [Tanrı ya da Doğa] demiştir). Doğa'nın üzerinde hiçbir şey yoktur ve Doğa'nın düzeninde bir sapma söz konusu değildir. Mucizeler ve doğaüstü olaylar imkansızdır.
Sayfa 25 - Steven NadlerKitabı okudu
Reklam
Baruch Spinoza'nın felsefesinde insanın yeri ve önemi
"İnsanın bedeni nasıl tabiatın bir parçası ise, insanın zihni de tabiatın bir parçasıdır," diyen Spinoza'ya göre, doğada belirlenmiş bir varlığa sahip olan tüm tekil varlıkların, varlığını devam ettirmeye ve var olma direnci göstermeye hem güçleri hem de hakları vardır. Bu yüzden Spinoza'nın felsefesinde insan da dahil hiçbir varlık arasında hiyerarşik bir farklılıktan bahsetmek mümkün değildir.
İnsanların kutuplaştığı ve anlaşmazlıkların giderek arttığı bir toplumda, tartışmak bile küfür sayılır. Herkesin aynı görüşte olamayacağını idrak edemeyenler, kendi görüşlerini mutlak hakikatmişçesine dayatmaya çalışır. İnsan için düşünmenin önemi henüz keşfedilmemişse, düşündüğünü söylemek, yasalara aykırı bir davranış olacaktır. Üstelik düşünceden, düşünen bireylerden çekinen bir siyasî bütün, şunun farkına varmaz: "İfade özgürlüklerinin ellerinden alınması için ne denli uğraşılırsa, onlar o denli inatla direneceklerdir."
"Her insan, en ufak bir sınırlama olmadan düşünebilir ve yargıda bulunabilir; dolayısıyla da konuşabilir. Yeter ki yalnızca konuşmak ve öğretmekle yetinsin; kişisel kararının otoritesine dayanıp devlet içinde herhangi bir değişikliğe niyetlenmeden ya da hile, öfke ve kinle değil, yalnızca akıl yoluyla görüşlerini savunsun."
"Bilirler ki cehalet ortadan kalkınca, kendi otoritelerini dayatmalarının ve sürdürmelerinin yegâne aracı olan o budalaca hayranlık da ortadan kalkacak."
Sayfa 12 - Spinoza, Ethica: I. Bölüm, Ek.Kitabı okudu
75 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.