Kasım 2019

Düşünbil - Sayı 85

Düşünbil Dergisi

Quotes

See All
Vefa Taşdelen ile Søren Kierkegaard ve Felsefi Düşünceye Etkisi
Varoluş an’da ortaya çıkar, birey anda varolur. Dünde, yarında değil; dünün ve yarının karıştığı, sonlunun ve sonsuzun, özgürlüğün ve zorunluluğun, ruhun ve bedenin birbirine karıştığı, sonsuzluğun parladığı an’da, şimdide. Bu yüzden sadece insan an’da yaşar, sadece insanın an’ı vardır.
Kişi en çok neyden söz ediyorsa o şeyin eksikliğini yaşar.
Reklam
Eyleyen, Hisseden ve İnanan Yalın Ayaklı Bilgenin Seçimleri
Kişi kendi benini varoluşun olasılıkları arasından seçer. Özgür iradesi ve eylemleri ile kendi benliğini oluşturur. Varoluşun sürekliliği ve değişkenliği nedeniyle Ben’e olup bitmiş bir ürün olarak bakılamaz. Ben olmak sürekli kendini yineleyen bir ödevdir.
Eyleyen, Hisseden ve İnanan Yalın Ayaklı Bilgenin Seçimleri
Sürüden çıkıp birey olmak, estetik olana ve güzelliğe sahip olmak uygar insan metaforlarından sadece biri. Benlik haline gelmek, varoluşun en yüce eteği (telos)’dir. Sadece uzun bir yalnızlık yolundan geçerek gerçek kişiliğini olgunlaştıran insanlar bir araya gelip gerçek bir topluluk oluşturabilirler.
Vefa Taşdelen ile Søren Kierkegaard ve Felsefi Düşünceye Etkisi
Her birimiz biriciğiz. Biriciklik, ne olursa olsun, herkesin alınyazısı.Yaramaz adamın teki: oda biricik, o da yeri başkaları tarafından doldurulamayan. Kendi yerimizle dünyadayız. Hiç kimsenin yerine gelmedik ve hiç kimsenin yerine yaşamıyoruz. Aynı şekilde hiç kimsenin yerine de vermeyeceğiz. Heiddeger’in dediği gibi, “kendi ölümümüzü” öleceğiz... İstemesek de bireyiz, istemesek de özgürüz, istemesek de kendi yerimizdeyiz. Sahih varoluş, bunların bilince ulaşmasıyla başlar; bunun algılanması ile gerçekleşir. Birey olarak varoluşsal sorumluluğum, kendi bireyselliğime ve kendi özgürlüğüme sahip çıkmam; zira o zaman kendi varoluşumun yollarını açabilirim, kendi ürünüm olan, “bu benim!” diyebileceğim bir yapı, bir kişilik, bir varlık ortaya koyabilirim. Varoluşçuluk , insanın kendini var kılmasından, “benim“ diyebileceği belirli bir kişi haline getirmesinden söz eder; bir ödev olarak bunu öne çıkarır. Eğer bu ödeve sahip çıkmazsam, varoluşumun sahihliğinden, otantisitesinden de söz edemem.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.