Yabancı dil ve ana dil aslında anlık ve bilimsel konsepte verilebilecek çok uygun bir örnektir. Ana dilimizi kurallarını bilmeden kavrarız. Onu edinmek için kurallara ihtiyacımız yoktur. Kuralsız bir şekilde de kendimizi ana dilimizde sözel olarak ifade edebiliriz. Bir yabancı dili konuşmak ise entelektüel bir çabadır. Bilimsel konseptle yaklaşılır, dilin kuralları iyice öğrenilir ve böylelikle ilgili dilde kişi kendisini ifade edebilir. Yabancı bir dili öğrenmek bu nedenden ötürü kişinin zihninde büyük bir gelişim yaratır. Bilimsel düşünmeye alışırlar ve bu da diğer bilim dallarında daha yetkin olabilmeyi mümkün kılar.
Çocuklar savunmasızdır. Düşünceleri yetişkinler tarafından kolaylıkla eğilip bükülebilir. Yetişkinlere burada sorumluluklar düşmektedir. Yetişkinler çocukları düşünmeye ve sorgulamaya teşvik etmeli, onların zihinsel kapasiteleri yetersiz gelmeye başladığında yerinde ve zamanında doğru girdilerle çocuğun zihinsel gelişimine olumlu yönde katkılar yapmalıdırlar.
adın doğmasına yol açmış olan imge, kavram ile arasındaki savaşı giderek yitirir. bilinçten de bellekten de silinerek sözcüğün başlangıçtaki anlamının yok olup gitmesine yol açar.
Birisini anlayabilmek için onun ağzından çıkan tüm sözcüklerin anlamını bilmemiz yeterli değildir. Birisini anlayabilmek için onun düşüncelerini anlamamız gerekir.