Düşünceler ve Gerekçeler

Arda Denkel

Düşünceler ve Gerekçeler Quotes

You can find Düşünceler ve Gerekçeler quotes, Düşünceler ve Gerekçeler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Doğrudur ama çoğu kişi bilmez
Dili ve felsefeyi bilime uydurayım derken Epistemizm'i fazla kaçıran Pozitivizm, bilimin candamarını oluşturan söylem alanlarını da tırpanına takıyordu. Bu sonuçtan kaçınmanın tek yolu, deneyde doğrulamaya da olanak tanımaktı: "Bir önerrne deneyde doğrudan doğrulanamasa bile, doğrudan doğrulanabilir sayılacaktır. Bu da onu anlamlı kılar." İşte bu dolaylı doğrulama olanağını kullanarak, bilimin en önemli önermelerini tüketilme yazgısından kurtamayı amaçlayan kimi Mantıksal Pozitivistler, kökenleri Descartes ve Aristoteles'e değin uzanan Temelselcilik ' e (Foundationalism) dört elle sarılmışlardır. Doğrudan örnek aldıkları Temelselcilik biçimi, formel mantıkla kurulan ve Russell ve Wittgenstein 'ın karmaşık olanı yalın olana çözümlemeyi amaçlayan atomcu dizgelerinin deneyci bir yorumundan başka bir şey değildir.
Doğrudur ama çoğu kişi bilmez
Kökenlerini Hume ve Kant'tan alan Pozitivizm, 19. yy 'dan başlayarak, Epistemizm 'in en ateşli ve en uzun süreli savunucusu olmuştur.
Reklam
Şöyle diyor Hızır: "Bir metinde anlam bakımından atomu, kelime değil, cümle teşkil eder; onun için çeviride kelimeden çok cümleye sadık davranmak gerekir... Uzun cümleden korkulur ve çevrilecek eserde cümleler uzunsa, bunları parçalamak, örneğin uzun bir cümleyi, o kısa cümle halinde tercüme etmek doğrudur denir. Bizce bu görüş yanlıştır. Çünkü bir uzun cümlede bütün düşünceler bir ana düşünce etrafında toplu iken, örneğimizdeki kısa cümlelerde 4 ana düşünce ardarda -sadece ardarda- gelmektedir. Onun için, çeviride Nietzsche'nin uzun cümlelerini, Türkçe uzun cümlelerle vermeyi daha uygun bulduk. Bazı yerlerde uzun cümle anlamı karanlıklaştırınca, onu parçalamak zorunda kaldık."
Sayfa 28 - Felsefede Edebiyat (1982)
Profesör Uygur ünlü Mind dergisinde yazısı yayımlanan ( 1964) ilk Türk felsefecisidir. Çözümleyici felsefeye yönelişinde daha kararlı olan Hüseyin Batuhan, doktorasını 1963'te bitirmiş olan Teo Grünberg ile birlikte, 1966'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi Beşeri İlimler Bölümü'ne geçmiş, çevresine bu felsefe türünde çalışan başka düşünürler de toplamıştır. Türk çözümleyici felsefe geleneğinin çekirdeği, 1982 yılında felsefe bölümü olarak bağımsızlaşan bu kurum olmuştur. 1960'ların sonunda yine ODTÜ'nün Mimarlık Fakültesi'nde dersler veren Profesör Hızır da, aynı gelişime hız kazandıranlardandır. Profesör Grünberg, anlam felsefesi ve sembolik mantık alanında yüksek nitelikli çalışmalar ve yayınlar yapmıştır. Onun da uluslararası mantık dergilerinde yayımlanmış iki makalesi vardır.
Hegel idealizm ve kurgusallık yönünde alabildiğine ilerlerken, felsefesini son derece ussal bir dizge olarak geliştirmiştir."Gerçek olan ussal, ussal olan da gerçektir" der. Böylece Hegel'de ussaltık yeniden ön plana çıkmaktadır, ama onun anladığı algı ya da görüngüler dünyasında bulunabilecek bir ussallık değildir. Ona göre gerçek, bir bütün olarak ve tarihsel boyutu içinde ele alınmalıdır. İşte bu anlamdaki bütün "Saltık"tır ve Saltık da tinseldir. Bütün tarih, bu tinin kendisini bir mantığa göre açması, yani onun evrimidir.
19. YÜZYIL VE İNGİLİZ GERÇEKÇİLİGİNİN DOGUŞU (1985)
Pozitivizm ise bu soruları "yasak soru" ilan etmiştir. Çok sıkıştığında ve Dilci Felsefe (Linguistic Philosophy) cübbesini giydiğinde, böyle soruların anlamsız olduğunu fazlasıyla güncel giysilere büründüğündeyse, bunların modasının geçtiğini, artık ilginç olmadıklarını öne sürer.
http://1000kitap.com/gonderi/63739015
Reklam
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.