Düşüncenin Canı

Emin Özdemir

Düşüncenin Canı Posts

You can find Düşüncenin Canı books, Düşüncenin Canı quotes and quotes, Düşüncenin Canı authors, Düşüncenin Canı reviews and reviews on 1000Kitap.
İnsan doğasının bilinmeyen nice varoluşsal özellikleri vardır; bunlar üstüne çalışan ruhbilimciler, şöyle bir ortak noktada birleşiyorlar: İnsan, evreni tanıdığı kadar kendini tanımıyor.
Benim gibi seksenli yılların ağırlaşan dünyasını sırtında taşıyan birine, bir tür hava değişimi, içsel bir yolculuğa çıkış oluyor şiir. Yaşamımızdan çekip gitmiş, bir daha geri dönmeyecek şeyler vardır ya; çocukluk gibi, gençlik gibi, ilk aşklar gibi, sevdiğimiz ölüler gibi… Onlarla bir yolculuğa çıkmak, içe kapanışın, yalnızlığın sınırlarını aşmak oluyor.
Reklam
Bana göre İkinci Yeni'nin toprağında üretilmesine karşın yine de o şiirin genel havası dışında kalan bir kendindenliği vardır Kemal Özer şiirinin.
Bir öykünün başarısı ya da başarısızlığı uygun anlatıcı türünün seçilip seçilmediğine bağlıdır büyük ölçüde...
Şiir dili, günlük dilin katmanlarından biridir. Ozan günlük dilin kendine sunduğu sözcükleri yontar, yumuşatır. Duyumsal yaşantıya göre yeniden biçimlendirir. Kemal Özer de böyle bir dilsel eylem içinde: Güneş altında titreşen/ yağmur damlası gibi/ ışık içinde bir kız/ on iki-on üç yaşlarında/ dolaşıyordu gördüm/ boynunda bir tasmayla...
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ile Dil Kurumu’nda çalıştığımız günlere kayıyor aklım. Yurttaşlar Yasası’nı, Borçlar Yasası’nı Türkçeleştirdiğimiz günlere. Ne coşkulu, ne güzel günlerdi...
Reklam
Deyimler gibi ikilemeler ve pekiştirmeler de T. Apaydın'ın dil kuşamının iplikleridir: Süklüm püklüm, kıpır kıpır, bağırma çağırma, çoluk çocuk, ufak tepek, ileri geri, çalı çırpı... Bunları da çarpıcı bir biçimde kullanıyor; üzül üzül üzülmek / Ölüp ölüp dirilmek... gibi.
Dokunduğu her sözcüğe şiirsellik yükleyen, şiirimizin yediveren gülüdür Ahmet Telli...
Okurun sanatçıya da yaratısına da bir inancı vardır uyuşum durumunda. Sanatçının yaşadığını yazdığına, içtenlikten ayrılmadığına inanır genellikle. Yaşamından seçtiği olay ve olgularla söylediğini kanıtlamaya yönelir. Bir de sanatçının inanmadığı şeyleri anlattığını, söylediklerini yaşamıyla çürüttüğünü öğrenirse bu durum okurun o sanatçının yazınsal yaratısından alacağı tadı olumsuz yönde etkiler.
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.