Bizler, tıpkı bizden önceki simyacılar gibi, materyalizmden çok daha zengin bir şeyin evrenden sorumlu olduğuna yürekten inanıyoruz.
Öyleyse, modern dünyada örtünün öbür yanına geçebilir miyiz? Bu kitapta, geçebileceğimizi gösteriyorum. Donanımlı bilgi ve modern fizikten, özellikle de kuantum fiziğinden gelen modern vizyon ile eskilerin bilmiş olabilecekleri şeyi biz tekrar keşfedebiliriz. Tek ihtiyacımız olan birkaç temel kavram, eski düşünce şeklini, yeni bir düşünce şekliyle görmek. Görmenin bu yeni yoluna ben yeni simya diyorum. Öyleyse biz de kendimize yeni simyacılar diyebiliriz.
Bu kitapla birlikte amacım, akıl ve bedeninizin altında, içinde drama, coşku, mizah, zeka, hayal ve gerçeklik barındıran görkemli bir öykü yattığıdır. Bu öykü, en az evrenin öyküsü, özellikle de yaratılışı, dönüşümü ve nihai amacı kadar değerlidir. Ve çoğu öykü için bir dinleyici ve bir anlatıcı gerekirken, sizin öykünüzde dinleyici ve anlatıcı tek bir kişidir. Burada, kendinize bir öykü anlatmaya başladığınız anda -sizi de içeren bir öykü- siz olmadan bir evrenin de varolmayacağını anlayacaksınız! Ve adı "siz" olan bu öykünün, yaşam panaromasını nasıl önünüze serdiğinizi -hatta evren-siz olamayacağını- düşüncenin gerçeğe kutsal dönüşümünü anlamak için gerekli nihai hedefimizi göreceğiz.
Eski simyacılar, evrene anlam kazandırmaya, düşünce ile gerçek arasındaki ilişkiyi bulmaya çalıştılar. Günümüzün bazı bilim insanları, özellikle de kuantum fizikçileri aynı şeyi yapıyor. Fizikçi Fred Alan Wolf, "Düşünceyi Gerçeğe Dönüştürmek"te, yeni simya diye adlandırdığı, akıl ve madde konusunda daha derin bir anlayışa sahip olmak için yeni bilim insanlarıyla eski simyacıların fikirlerini buluşturuyor.
