En Eski Düşündüğümüz Şeyleri Neden Düşünürüz? Sözleri ve Alıntıları
En Eski Düşündüğümüz Şeyleri Neden Düşünürüz? sözleri ve alıntılarını, en eski Düşündüğümüz Şeyleri Neden Düşünürüz? kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.İnsanlar yanlış seçimler dayatılmış ideolojilere ve nesnel normlara bağlı hayati kararlar yaparak yapay bir şekilde var olurlar ve Sartre'in kötü inanç olarak tanımladığı durumu barındırırlar.
Sayfa 62 - MemesisKitabı okudu
Sartre'a göre ideoloji neredeyse tümüyle bireylerin özgür düşünce kapasitesinin bir aldatmacası olarak hareket eder, dolayısıyla özerk ve anlamlı eylem fırsatını yok eder.
Sayfa 63 - MemesisKitabı okudu
Kötü inançla yaşamak aslında varoluşun kendi doğası öyle olduğumuzu belirlerken özgür olduğumuzu ve olduğumuz ve yaptığımız şeylerden sorumlu olduğumuzu inkâr etmek anlamına gelir. Kötü inanç, evrendeki her şey gibi bizim de rastlantı sonucu ortaya çıktığımız ve dolayısıyla sadece şartların kurbanı olduğumuzdan gerçek özgürlüğümüz olmadığı görüşüne dayanarak özgür iradenin inkâr edilmesidir. Sartre, bireylerin özgün bir varoluş biçimi yaşamak için kendi inançları ve fikir lerine sadık olmaları gerektiğini ileri sürmüştür. Bu da seçimlerimize ve eylemlerimize anlam yüklemeyi ve anlamın dışsal dayatmasına karşı gelmeyi gerektirir. Hayatın değeri yalnızca her bireyin özgürce uygulamayı seçtiği inançlarla ölçülür. İnsanoğlunun önceden belirlenmiş bir kaderin kurbanları olduğu ve sınıf, ırk, din gibi kontrolümüzde olmayan güçlere maruz kaldığı savı kötü inanca göre yaşamak anlamına gelir.
Sayfa 63 - MemesisKitabı okudu
İNSAN ÖNCE VAR OLUR, KENDİSİYLE KARŞILAŞIR, DÜNYAYA AKIN EDER -VE SONRASINDA KENDİNİ TANIMLAR.
JOHN PAUL SARTRE. VAROLUŞÇULUK BİR HUMANİZMDİR' (1946)
Sayfa 64 - MemesisKitabı okudu
DALGALARIN ART ARDA GELIP ÇARPTIKLARI KAYALIK BIR BURUN GIBİ OL: SAĞLAM, KIPIRTISIZ. ÇEVRESİNDE KAYNAYAN SULARIN DINGINLEŞMESİNİ SEYREDEN. "BEN NE ŞANSSIZMIŞIM KI, BU UTANÇ VERICI OLAY BAŞIMA GELDİ!" DEDIĞINI DUYUYORUM. BUNUN YERINE. "NE ŞANSLIYIM KI BAŞIMA GELEN ŞEYE KARŞIN YILGINLIGA KAPILMIYORUM VE OLACAKLAR DA BENİ ÜRKÜTMÜYOR. BU TÜR BIR ŞANSSIZLIK ASLINDA HERKESİN BAŞINA GELEBILIRDI. AMA HERKES BUNU YILGINLIGA KAPILMADAN VEYA ŞİKAYET ETMEDEN KALDIRAMAZDI." DE.
MARCUS AURELIUS, KENDİME DÜŞÜNCELER
(YAKLAŞIK 170-180)
Sayfa 68 - MemesisKitabı okudu
Leibniz'in en önemli eseri esas olarak iyi bir Tanrı'nın nasıl olur da kötülük ve acı dolu kötü bir dünya yaratabileceği sorusunu ele aldığı uzun ve gerekçeli bir değerlendirme olan Theodicée (Teodise, 1710) adlı eseridir. Leibniz olası unsurların hepsi göz önüne alındığında, dünyanın Tanrı'nın yarattığı bu haliyle, yaratabileceğinin muhtemelen en iyisi olduğu sonucuna varmıştır: çünkü Tanrı'nın kadir-i mutlak (her şeyi gören) ve sonsuz rahmet sahibi (tüm iyilikleri barındıran) olduğu temel ilkesini kabul etmemiz gerekiyorsa, o halde böyle bir Tanrı'nın kasıtlı olarak kötü bir şey üretebileceği sonucu çıkarılamaz. Leibniz müziğe ve en güzel müzik parçalarının ahenkli bir bütün oluşturacak şekilde bir araya gelen unsurların uyumsuzluğundan doğduğuna dikkat çekerek dünyanın kusurlarının, toplam tasarımının bir parçası olduğunu ve dünyanın baki güzelliğinin bir tecellisi olduğunu ileri sürmektedir. O bakımdan, Leibniz'e göre: "Mümkün olan alemlerin en iyisinde yaşıyoruz.
Sayfa 70 - MemesisKitabı okudu