Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Düşünmek ve Olmak

Henri Bergson

Düşünmek ve Olmak Sözleri ve Alıntıları

Düşünmek ve Olmak sözleri ve alıntılarını, Düşünmek ve Olmak kitap alıntılarını, Düşünmek ve Olmak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sistemler de insan zihnini köleleştirmeye eğilim duymaktadırlar...
Sanat hiç kuşkusuz bizim, olgularda tabii olarak seçebileceğimizden daha fazla sayıda özelliği ve nüansı görebilmemizi sağlayacaktır.
Reklam
Peki,aslında zekâ nedir?Zekâ,insanlığın düşünme biçimidir.
Felsefe yapmak da düşüncenin işleyişinin alışılmış yönünü ters çevirmeye dayanır.
Ve hiçbir şey yapmayan bir şeyin kendisi de bir hiçtir.
Olguların kafada bu şekilde canlandırılması bir hayli güçtür zira en üstün duyu görme duyusudur ve göz de görsel alanda bu şekilde biçimlerini değiştirmeksizin yerlerini değiştirdikleri varsayılan görece değişmez şekilleri parçalara ayırma alışkanlığını edinmiş:Hareket de tıpkı bir raslantı gibi hareketliye gelip katılmış bir şey olarak kabul edilecektir.
Reklam
İnsan hiçbir zaman bir kitap yazmaya zorlanmamalıdır.
Bu spekülatif düşünceye göre kendi öz varlığımız sezgisel olguya dayalı
"Öz şey" bizden kaçan, erişebilmek için bizim sahip olmadığımız sezgisel bir yetinin gerekli olduğu bir şeydir.
Günümüzde dahi,çocuklarımızın dünya tarihi olarak öğrendiyi şey ,temelde bir soykırımlar dizisinden başka bir şey değildir.
Bir kavram ne kadar soyut olursa olsun, hareket noktası her zaman için bir algı olacaktır. Zekâ birleştirir ve ayırır; düzenler, bozar, eşgüdüm sağlar. Ancak yaratmaz. Onun için bir madde gereklidir ve bu maddeyi de ancak duyular veya tamamlayan bir felsefe dolayısıyla bir bütün olarak somut algılarımızın yerine, aralarından seçilip inceltilmiş, saflaştırılmış ve böylelikle de soyut ve genel bir fikre dönüştürülmüş bir tanesini koyacak veya ona ilave edecektir.
Reklam
Düşünce esnektir, uzatılabilir; zihinsel kökene sahip olan önsezi yorucudur
Zekâ genellikle kendini olgulara adar, bu eylemden anladığı da durağanlıktır ve böylelikle değişikliği de ona fazladan gelip katılacak bir rastlantı durumuna getirir. Önsezi için, temel olan değişikliktir. Zekânın anladığı şekliyle olguya gelince; o, oluşun ortasında açılmış ve zihnimiz tarafından ve bütünün yerini tutacak bir biçime sokulmuş bir kesittir. Düşünce genellikle kafasında yeniyi, önceden zaten var olan unsurların yeni bir düzenlemesi olarak canlandırır; ona göre hiçbir şey ne yaratılabilir ne de yoktan var edilebilir. Gelişim anlamına gelen bir sürüye bağlı bulunan önsezi de ondan öngörülemeyen bir yeniliğin kesintisiz bir devamlılığını idrak eder; önsezi, zihnin kendi sahip olduğundan çok daha fazlasını çekip çıkardığını, tinselliğin de yine buna dayandığını ve zihnin içine işlemiş olan gerçekliğin de yaratılış olduğunu görür, bilir.
Beynin rolü,her zaman için,hatıralar arasından,başlamış olan eylemi aydınlatabilecek olanlarını seçmek,diğerlerini ise dikkate almamak şeklinde olmuştur.
Somut uzamın sonsuza dek uzanan boşluğu..
Gerçeklik; küresel ve bölünmemiş bir gelişme, sürekli gelişen bir icat, bir süredir... ... Fakat zekâmız, onun kökenini ve geçirdiği evrimi tıpkı sadece sürekli olarak yer değiştiren parçaların bir düzenlemesi veya yeniden düzenlenmesi olarak tahayyül etmektedir...
İçsel ve dışsal bilinçteki süreğen benlik...
Tamamıyla içeriden basit analiz yoluyla değil, önseziyle kavranabilecek hiç değilse bir gerçeklik bulunmaktadır. Bizim zamanın içinden akan gerçek kişiliğimiz, sürüp giden benliğimizdir bu da. Başka hiçbir şeyle zihinsel, daha doğrusu tinsel bir biçimde özdeşleştirebilmemiz mümkün değildir. Fakat kesin olan tek bir şey vardır: O da kendimizi kendi kendimizle özdeşleştirebileceğimizdir.
Olguların özleri hakkındaki açık olan şey budur
Önsezi; zekânın sadece mekânsal geçişmesini, metaforik tercümesini kavrayabileceği şeyi bize vermektedir.
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.